BAŞKANLIK SİSTEMİ ŞİMDİDEN HAYIRLYI OLSUN

GÜNDEM 10.01.2017 - 14:14, Güncelleme: 30.03.2022 - 17:24
 

BAŞKANLIK SİSTEMİ ŞİMDİDEN HAYIRLYI OLSUN

Hikâye bu ya; “Nemrut, ona karşı gelen Hz İbrahim Peygamberin ateşte yakılması emrini vermiş. Meydanda odunlardan büyük bir yığın yapıp tutuşmuşlar. O kadar büyük bir alevmiş ki, bulutlara kadar yükselmiş. Bütün hayvanlar ateşten korkmuş kaçmış. Nemrut, ne güçlü bir kral olduğunu herkes anlasın, görsün istemiş. Nemrut’un askerleri İbrahim Peygamber’i mancınıkla ateşin tam orta yerine atacaklarmış. Bu sırada, göklere kadar varan ateşe doğru, bir karınca ağzında küçücük bir damla su ile telaşla gidiyormuş. Başka bir karınca, onun bu telaşını görüp sormuş: – Acele ile nereye gidiyorsun? Telaşla yetişmeye çalışan karınca, ağzındaki bir damla suyu, ellerinin arasına alıp cevap vermiş: – Haberin yok mu? Nemrut, İbrahim peygamberi ateşe atacakmış. Meydana ateşin olduğu yere su götürüyorum. Diğer karınca kahkahalarla gülerek demiş ki: – Senin yanan büyük ateşten haberin yok mu? Ateşe hiç bakmadın mı? Ne kadar büyük, senin bir damla suyun, ateşe ne yapabilir ki? Bir damla su taşıyan karınca: – Olsun, hiç olmazsa hangi taraftan olduğum anlaşılır” demiş. ********* Ülkemiz, bir yol ayrımına doğru hızla yaklaşırken, biz de, Hz. İbrahim için su taşıyan karınca misali, tarihe de not düşmek adına, tarafımızı beyan edelim. Daha sonraları; sonuca bakarak, ben de böyle olacak demiştim zaten ya da enselenince de; yanıldım, şaşırdım, kıvırdım, aldatıldım vb. şeklinde, çocuklarımıza yüz kızartıcı bir miras bırakmayalım. Bir kere, Bilge Kağan’a, Hz Muhammed’e, Fatih’e, IV. Murat’a, Napolyon’a, Abdülhamit'e, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, Lenin’e, Mao’ya, Obama’ya, Trump’a, Merkel’e, Putin’e vb. verilmeyen yetkiler, bizim ülkemizde de, herhangi bir kişiye ya da makama verilemez, verilmemelidir.. Yakın tarihte, bu şekilde yetki kullandıklarına tanık olduğumuz bazı devlet adamlarının, dünyayı nasıl kana buladıklarını hepimiz biliyoruz.. Atatürk gibi son derece bilgili nitelikli ve karizmatik bir lider dahi, meclisi emrine almamış ve meclisin kendisine verdiği süreli yetkilerle, bu ülkeyi hem kurmuş hem de yönetmiştir.. Burada siyasi bir tarafgirliğe filan düşmeden, analizlerin sahici ve nesnel yapılmasında yarar vardır.. Çünkü mesele, memleket meselesidir.. *********** Bu millet, tarihinde başka hiçbirine vermediği desteği, bu partiye vermiştir.. Doğru mu? EVET.. Imperyal Güçler; Popper, Hundington ve Fukuyama tezleri çerçevesinde, BOP Eşbaşkanlığı yapmaya amade, AB müktesebatını hayata geçirmeye hazır görünen, Ordu ve Devlet yapısı/çatısı başta olmak üzere, milli olan her şeyi elden çıkarma ve çökertme konusunda, çok hevesli bir yerli ortak bulmuş mudur? EVET.. Bu siyasi akımın, bir Amerikan projesi olduğunu, ilk olarak Muhsin Yazıcıoğlu’na önerildiğini, FETÖ yazarı Ali Bulaç ve AK Parti’nin adamı Abdurrahman Dilipak, yıllar önce, birbirlerini doğrulayarak açıkladılar mı? EVET.. Rahmetli Erbakan, bunların göze alabilecekleri tehlikeler ve başımıza açabilecekleri belalar konusunda, milleti uyarmaya çalıştı mı? EVET.. Sıfır sorundan, sıfır komşuya geldik mi? EVET.. 12 Eylül öncesini aratacak kadar güvensiz ve tehlikeli bir ortamda mı yaşıyoruz? EVET.. İleriye doğru borçlanılarak yapılan, küresel sömürgeci sermayenin ülkemizde kökleşmesine neden olan göz boyayıcı ve istihdam sağlamayan, ancak rantiye, şantiye ve rüşvet çarklarını çeviren sektörlerle mi ekonomi dönüyor? EVET.. Turizm ve Tekstil çöktü mü? EVET.. 40 yaşında işsiz çocuklarınız, evde çalışmadan oturuyorlar mı? EVET.. Gazete ve TV basan, gazetecileri tehdit ve darp edenlerin, siyaseten terfi ettiğini görüyor musunuz? EVET.. Evlenenler azaldı ve boşananlar çoğaldı mı? EVET.. Fuhuş, uyuşturucu kullanımı, piyango loto kumar at yarışı oynama, şiddet, intihar, taciz ve tecavüz arttı mı? EVET.. Hükümet her yaptığı hatayı, “Kandırıldım!” deyip, bir başkasının üstüne yıkıyor mu? EVET.. FETÖ’ye eskiden dokunan yanardı, şimdi dokunmayan yanıyor mu? EVET.. Kimi azılı FETÖ’cülerin, çıkarları ya da aldıkları talimat gereği, şimdilerde FETÖ karşıtı/düşmanı rolünü oynarken, nasıl dansöz kıvırmaları yaptıklarını, hepimiz net ve açık görüyor muyuz? EVET.. Dini eğitim verilen ve yasadışı olduğu söylenen bazı cemaat yurtlarında, küçük çocuklara tecavüz edildiği ortaya çıkması üzerine, yayın yasağı getirilerek olaylar örtbas edilmeye çalışıldı mı? EVET.. Her olaydan sonra internetiniz boğuluyor sosyal paylaşım siteleri kısıtlanıyor mu? EVET.. Dünya gelişirken, sebebi ya da bahanesi ne olursa olsun, Türkiye her anlamda çatırdıyor ve geriye gidiyor mu? EVET..   ************ İktidar, herhangi bir sorumluluk ve ders çıkarma bilincine sahip mi? HAYIR.. CB’nin bile güvenmediği ADALET’e, siz güveniyor musunuz? HAYIR.. Tam on dört yıldır kuşa çevirdikleri, Uluslararası Eğitim Değerlendirmesi (PISA)sonuçlarına göre, her yıl hızla gerileyen EĞİTİM SİSTEMİNE güveniyor musunuz? HAYIR.. Çocuklarınızın ve torunlarınızın; ileride daha iyi iş bulacakları, daha iyi para kazanacakları ve daha güvencede olacaklarına dair herhangi bir beklentiniz, tahmininiz ve ümidiniz var mı? HAYIR.. Maliyecilerin, Vergicilerin, Müfettişlerin, Gümrükçülerin vb.; hakkaniyetli, ahlaklı ve adaletli görev yapabildiklerini düşünüyor musunuz? HAYIR.. Bugün AK Parti’li değilseniz, özel sektörde dahi işe girme imkânınız var mı? HAYIR.. AK Parti’li olmayan bir müteahhidin, ihale alma imkânı var mı? HAYIR.. El konulan ve kayyım atanan yerlere, bir başka partiye mensup birinin atanma ihtimali var mı? HAYIR.. Çocuğunuzu askere gönderirken, komutanların, eskiden olduğu şekilde çocuklarınıza sahip çıkacağına dair bir inancınız var mı? HAYIR.. Sokaklarda döner bıçağı ile dolaşan eli palalılara göz yuman polise güveniyor musunuz? HAYIR.. Özel hayatlarında ve çıkarları konu olduğunda hiç hata yapmayanların, devlette durup durup yanıldıklarına/yanıltıldıklarına gerçekten inanıyor musunuz? HAYIR.. Önce dost, sonra düşman ve sonra tekrar dost olunan İSRAİL ve RUSYA’ya karşı neden böyle bir siyaset izlendiği hakkında bir bilginiz var mı? HAYIR.. Ayaklar altına alınan milliyetçilikten, TURANCIĞA aniden nasıl geçildiğine ve Hilafet meselesinin neden rafa kaldırıldığına, kafanız basıyor mu? HAYIR.. Atatürkçülüğü, Türkçülüğü ve Turancığı savunan Milliyetçi yapılara, ülkücülerin gitmesini yasaklayan, ancak ABD ve İktidar çıkarlarını söz konusu olduğunda, özellikle ve öncelikle kanlı çözüm yollarına “Evet” deyip destekleyen Sayın Bahçeli’nin, ne yaptığını anlayanınız var mı? HAYIR.. Bu ülkenin kurucu kahramanlarına, her türlü hakareti ve saygısızlığı; tüm platformlarda eylem, program, yazı ve dizi olarak, pervasızca yapanlara karşı, herhangi bir yayın yasağı getirildiğini ya da adli işlem yapıldığını duydunuz mu? HAYIR.. Burada laikliği şeytanlaştırıp, İslam ülkelerine gittiklerinde ise laikliği övenlerin, dediklerine ve yapacakları icraata, gerçekten güveniyor musunuz? HAYIR. Tam on dört yıldan fazla zamandır, ezici bir meclis üstünlüğü ve küresel bir destek ile beraber; kılçıksız balık kemiksiz et gibi önlerine konan Türkiye’yi; bir darbenin limanına çekip getirenlerin, bir savaşın içine çekenlerin, dövizin bir yılda %50 artmasına sebep olanların, çalışanlara ise %3 zam verenlerin, cari açığı yıllık 100 Milyar Dolar seviyelerine çıkaranların, Cumhuriyetin tüm kazanımlarını sattıkları halde tüm zamanların en düşük kalkınma hızına sebep olanların ve ülkemizi açık bir hapishaneye çevirenlerin, bundan sonra, daha iyi bir gelecek sunacaklarına, gerçekten inanıyor musunuz? ********** Asıl mesele şudur.. Sayın CB'nin, kendince tutarlı ya da bize göre haklı/haksız gerekçeleri olabilir.. Hiç kimseye güvenmediğini ve ipleri elinden bırakmak istemediğini biliyoruz.. Bize göre de, bugüne kadar yaşadıklarımız, ileride başımıza ne geleceğinin, aşağı yukarı göstergesi ve garantisidir.. Kişisel vicdanlara emanet edilecek ve orada üreyecek bir hukuk, bizi kesmez ve bize yetmez.. Dini motivasyonların ve öğretilerin; pratikte ne yazık ki, beklenenin aksine, ayrışmayı artırdığı, yoksulluğu yaydığı, uyuşturduğu, siyasallaştığı, kan ve gözyaşına neden olduğu, artık apaçık ortadadır.. Bizim istediğimiz, ayırımsız, eşit, demokratik, sosyal, laik ve özgürlükçü bir HUKUKTUR.. Bizim istediğimiz, birbiri üzerinde hükmü ve egemenliği olmayan, KUVVETLER AYRILIĞI’dır.. Esirleşen değil, özgürleşen milletvekilleri istiyoruz.. Kendileri ve iradeleri özgür olmayanların üreteceği bir demokrasiden, hiç kimseye hayır gelmez.. Açıklayıcı olması bakımından, geçenlerde bir TV Kanalında, muhalif birisi, şu öneriyi gündeme getirdi.. “Mevcut CB, aday olmayacağını ya da çekileceğini açıklasın, tasarıyı destekleyelim” dedi.. Bu öneri; çok kritik, çözümleyici, anlamlı ve son derece açıklayıcıdır.. Mesele; çıkış noktasında değil ama sonuçları açısından, pek çok riski içinde barındıran, bir memleket meselesidir.. Şimdi sıra milletvekillerinde.. Mecliste, MHP Isparta milletvekilimiz Sayın Nuri Okutan’ın da dâhil olduğu bir grup, onurlu bir savaş veriyor.. HDP’nin girmeyeceği ya da HAYIR oyu vereceği tahmini ile “17 HAYIR” oyu “HAYIRLI BİR SONUÇ” için yeterli olacak.. CHP’den, fire çıkmazsa tabi.. Türlü çeşitli mide bulandırıcı söylentiler, kulağımıza geliyor.. Biz en iyisi, konunun takibini, denetlenmesini ve kontrolünü, CHP Isparta Vekilimiz İrfan Bakır Abimize emanet edelim.. AK Parti’nin ileri gelenleri, partileri içinde milletvekili olarak FETÖ’cü yok diyorlar.. Beyanlarına inanmıyoruz ama saygı duyarak, bu beyanı, bir kenara not ediyoruz.. Bir İLERİ DEMOKRASİ PARTİSİ (Bu sözü unuttunuz değil mi?) olan AK Parti’de, vekillerinin hür iradelerine karşı nasıl ipotekler konduğunu ve ağır baskılara maruz bırakıldıklarını, hepimiz görüyoruz ve biliyoruz. Bizim bu partideki Vekillerimizin de, öncelikle “Isparta’nın ve Türkiye'nin Vekili” olduklarını, ileride, FETÖ’den arınma benzeri, olası özeleştirilerinin de, artık inandırıcı olmayacağını, kendilerine hatırlatmak isterim.. Ama yine de bazıları, "Başkanlık sitemine geçilirse, demokrasinin önü açılacak” filan diyorlar.. Küresel Aktörler, geçmişte sizi destekledikleri gibi, yarın, başkan adayı olarak, öyle birini desteklerler ve kazandırırlar ki, neye uğradığınıza şaşar kalırsınız.. Bülent Ersoy’un “Ben çok daha büyük ve dünyanın yakından tanıdığı bir sanatçı olacaktım ama benim önümü kestiler” dediği rivayet edilir ya.. O hesap! Biz yine de, önümüze arkamıza sahip çıkalım.. Yoksa! Olana bitene, Kadir’in keçisini bile inandıramazsınız..

Hikâye bu ya; “Nemrut, ona karşı gelen Hz İbrahim Peygamberin ateşte yakılması emrini vermiş. Meydanda odunlardan büyük bir yığın yapıp tutuşmuşlar. O kadar büyük bir alevmiş ki, bulutlara kadar yükselmiş. Bütün hayvanlar ateşten korkmuş kaçmış. Nemrut, ne güçlü bir kral olduğunu herkes anlasın, görsün istemiş. Nemrut’un askerleri İbrahim Peygamber’i mancınıkla ateşin tam orta yerine atacaklarmış. Bu sırada, göklere kadar varan ateşe doğru, bir karınca ağzında küçücük bir damla su ile telaşla gidiyormuş. Başka bir karınca, onun bu telaşını görüp sormuş: – Acele ile nereye gidiyorsun? Telaşla yetişmeye çalışan karınca, ağzındaki bir damla suyu, ellerinin arasına alıp cevap vermiş: – Haberin yok mu? Nemrut, İbrahim peygamberi ateşe atacakmış. Meydana ateşin olduğu yere su götürüyorum. Diğer karınca kahkahalarla gülerek demiş ki: – Senin yanan büyük ateşten haberin yok mu? Ateşe hiç bakmadın mı? Ne kadar büyük, senin bir damla suyun, ateşe ne yapabilir ki? Bir damla su taşıyan karınca: – Olsun, hiç olmazsa hangi taraftan olduğum anlaşılır” demiş.

*********

Ülkemiz, bir yol ayrımına doğru hızla yaklaşırken, biz de, Hz. İbrahim için su taşıyan karınca misali, tarihe de not düşmek adına, tarafımızı beyan edelim. Daha sonraları; sonuca bakarak, ben de böyle olacak demiştim zaten ya da enselenince de; yanıldım, şaşırdım, kıvırdım, aldatıldım vb. şeklinde, çocuklarımıza yüz kızartıcı bir miras bırakmayalım. Bir kere, Bilge Kağan’a, Hz Muhammed’e, Fatih’e, IV. Murat’a, Napolyon’a, Abdülhamit'e, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, Lenin’e, Mao’ya, Obama’ya, Trump’a, Merkel’e, Putin’e vb. verilmeyen yetkiler, bizim ülkemizde de, herhangi bir kişiye ya da makama verilemez, verilmemelidir.. Yakın tarihte, bu şekilde yetki kullandıklarına tanık olduğumuz bazı devlet adamlarının, dünyayı nasıl kana buladıklarını hepimiz biliyoruz.. Atatürk gibi son derece bilgili nitelikli ve karizmatik bir lider dahi, meclisi emrine almamış ve meclisin kendisine verdiği süreli yetkilerle, bu ülkeyi hem kurmuş hem de yönetmiştir.. Burada siyasi bir tarafgirliğe filan düşmeden, analizlerin sahici ve nesnel yapılmasında yarar vardır.. Çünkü mesele, memleket meselesidir..

***********

Bu millet, tarihinde başka hiçbirine vermediği desteği, bu partiye vermiştir.. Doğru mu? EVET.. Imperyal Güçler; Popper, Hundington ve Fukuyama tezleri çerçevesinde, BOP Eşbaşkanlığı yapmaya amade, AB müktesebatını hayata geçirmeye hazır görünen, Ordu ve Devlet yapısı/çatısı başta olmak üzere, milli olan her şeyi elden çıkarma ve çökertme konusunda, çok hevesli bir yerli ortak bulmuş mudur? EVET.. Bu siyasi akımın, bir Amerikan projesi olduğunu, ilk olarak Muhsin Yazıcıoğlu’na önerildiğini, FETÖ yazarı Ali Bulaç ve AK Parti’nin adamı Abdurrahman Dilipak, yıllar önce, birbirlerini doğrulayarak açıkladılar mı? EVET.. Rahmetli Erbakan, bunların göze alabilecekleri tehlikeler ve başımıza açabilecekleri belalar konusunda, milleti uyarmaya çalıştı mı? EVET.. Sıfır sorundan, sıfır komşuya geldik mi? EVET.. 12 Eylül öncesini aratacak kadar güvensiz ve tehlikeli bir ortamda mı yaşıyoruz? EVET.. İleriye doğru borçlanılarak yapılan, küresel sömürgeci sermayenin ülkemizde kökleşmesine neden olan göz boyayıcı ve istihdam sağlamayan, ancak rantiye, şantiye ve rüşvet çarklarını çeviren sektörlerle mi ekonomi dönüyor? EVET.. Turizm ve Tekstil çöktü mü? EVET.. 40 yaşında işsiz çocuklarınız, evde çalışmadan oturuyorlar mı? EVET.. Gazete ve TV basan, gazetecileri tehdit ve darp edenlerin, siyaseten terfi ettiğini görüyor musunuz? EVET.. Evlenenler azaldı ve boşananlar çoğaldı mı? EVET.. Fuhuş, uyuşturucu kullanımı, piyango loto kumar at yarışı oynama, şiddet, intihar, taciz ve tecavüz arttı mı? EVET.. Hükümet her yaptığı hatayı, “Kandırıldım!” deyip, bir başkasının üstüne yıkıyor mu? EVET.. FETÖ’ye eskiden dokunan yanardı, şimdi dokunmayan yanıyor mu? EVET.. Kimi azılı FETÖ’cülerin, çıkarları ya da aldıkları talimat gereği, şimdilerde FETÖ karşıtı/düşmanı rolünü oynarken, nasıl dansöz kıvırmaları yaptıklarını, hepimiz net ve açık görüyor muyuz? EVET.. Dini eğitim verilen ve yasadışı olduğu söylenen bazı cemaat yurtlarında, küçük çocuklara tecavüz edildiği ortaya çıkması üzerine, yayın yasağı getirilerek olaylar örtbas edilmeye çalışıldı mı? EVET.. Her olaydan sonra internetiniz boğuluyor sosyal paylaşım siteleri kısıtlanıyor mu? EVET.. Dünya gelişirken, sebebi ya da bahanesi ne olursa olsun, Türkiye her anlamda çatırdıyor ve geriye gidiyor mu? EVET..

 

************

İktidar, herhangi bir sorumluluk ve ders çıkarma bilincine sahip mi? HAYIR.. CB’nin bile güvenmediği ADALET’e, siz güveniyor musunuz? HAYIR.. Tam on dört yıldır kuşa çevirdikleri, Uluslararası Eğitim Değerlendirmesi (PISA)sonuçlarına göre, her yıl hızla gerileyen EĞİTİM SİSTEMİNE güveniyor musunuz? HAYIR.. Çocuklarınızın ve torunlarınızın; ileride daha iyi iş bulacakları, daha iyi para kazanacakları ve daha güvencede olacaklarına dair herhangi bir beklentiniz, tahmininiz ve ümidiniz var mı? HAYIR.. Maliyecilerin, Vergicilerin, Müfettişlerin, Gümrükçülerin vb.; hakkaniyetli, ahlaklı ve adaletli görev yapabildiklerini düşünüyor musunuz? HAYIR.. Bugün AK Parti’li değilseniz, özel sektörde dahi işe girme imkânınız var mı? HAYIR.. AK Parti’li olmayan bir müteahhidin, ihale alma imkânı var mı? HAYIR.. El konulan ve kayyım atanan yerlere, bir başka partiye mensup birinin atanma ihtimali var mı? HAYIR.. Çocuğunuzu askere gönderirken, komutanların, eskiden olduğu şekilde çocuklarınıza sahip çıkacağına dair bir inancınız var mı? HAYIR.. Sokaklarda döner bıçağı ile dolaşan eli palalılara göz yuman polise güveniyor musunuz? HAYIR.. Özel hayatlarında ve çıkarları konu olduğunda hiç hata yapmayanların, devlette durup durup yanıldıklarına/yanıltıldıklarına gerçekten inanıyor musunuz? HAYIR.. Önce dost, sonra düşman ve sonra tekrar dost olunan İSRAİL ve RUSYA’ya karşı neden böyle bir siyaset izlendiği hakkında bir bilginiz var mı? HAYIR.. Ayaklar altına alınan milliyetçilikten, TURANCIĞA aniden nasıl geçildiğine ve Hilafet meselesinin neden rafa kaldırıldığına, kafanız basıyor mu? HAYIR.. Atatürkçülüğü, Türkçülüğü ve Turancığı savunan Milliyetçi yapılara, ülkücülerin gitmesini yasaklayan, ancak ABD ve İktidar çıkarlarını söz konusu olduğunda, özellikle ve öncelikle kanlı çözüm yollarına “Evet” deyip destekleyen Sayın Bahçeli’nin, ne yaptığını anlayanınız var mı? HAYIR.. Bu ülkenin kurucu kahramanlarına, her türlü hakareti ve saygısızlığı; tüm platformlarda eylem, program, yazı ve dizi olarak, pervasızca yapanlara karşı, herhangi bir yayın yasağı getirildiğini ya da adli işlem yapıldığını duydunuz mu? HAYIR.. Burada laikliği şeytanlaştırıp, İslam ülkelerine gittiklerinde ise laikliği övenlerin, dediklerine ve yapacakları icraata, gerçekten güveniyor musunuz? HAYIR. Tam on dört yıldan fazla zamandır, ezici bir meclis üstünlüğü ve küresel bir destek ile beraber; kılçıksız balık kemiksiz et gibi önlerine konan Türkiye’yi; bir darbenin limanına çekip getirenlerin, bir savaşın içine çekenlerin, dövizin bir yılda %50 artmasına sebep olanların, çalışanlara ise %3 zam verenlerin, cari açığı yıllık 100 Milyar Dolar seviyelerine çıkaranların, Cumhuriyetin tüm kazanımlarını sattıkları halde tüm zamanların en düşük kalkınma hızına sebep olanların ve ülkemizi açık bir hapishaneye çevirenlerin, bundan sonra, daha iyi bir gelecek sunacaklarına, gerçekten inanıyor musunuz?

**********

Asıl mesele şudur.. Sayın CB'nin, kendince tutarlı ya da bize göre haklı/haksız gerekçeleri olabilir.. Hiç kimseye güvenmediğini ve ipleri elinden bırakmak istemediğini biliyoruz.. Bize göre de, bugüne kadar yaşadıklarımız, ileride başımıza ne geleceğinin, aşağı yukarı göstergesi ve garantisidir.. Kişisel vicdanlara emanet edilecek ve orada üreyecek bir hukuk, bizi kesmez ve bize yetmez.. Dini motivasyonların ve öğretilerin; pratikte ne yazık ki, beklenenin aksine, ayrışmayı artırdığı, yoksulluğu yaydığı, uyuşturduğu, siyasallaştığı, kan ve gözyaşına neden olduğu, artık apaçık ortadadır.. Bizim istediğimiz, ayırımsız, eşit, demokratik, sosyal, laik ve özgürlükçü bir HUKUKTUR.. Bizim istediğimiz, birbiri üzerinde hükmü ve egemenliği olmayan, KUVVETLER AYRILIĞI’dır.. Esirleşen değil, özgürleşen milletvekilleri istiyoruz.. Kendileri ve iradeleri özgür olmayanların üreteceği bir demokrasiden, hiç kimseye hayır gelmez.. Açıklayıcı olması bakımından, geçenlerde bir TV Kanalında, muhalif birisi, şu öneriyi gündeme getirdi.. “Mevcut CB, aday olmayacağını ya da çekileceğini açıklasın, tasarıyı destekleyelim” dedi..



Bu öneri; çok kritik, çözümleyici, anlamlı ve son derece açıklayıcıdır.. Mesele; çıkış noktasında değil ama sonuçları açısından, pek çok riski içinde barındıran, bir memleket meselesidir.. Şimdi sıra milletvekillerinde.. Mecliste, MHP Isparta milletvekilimiz Sayın Nuri Okutan’ın da dâhil olduğu bir grup, onurlu bir savaş veriyor.. HDP’nin girmeyeceği ya da HAYIR oyu vereceği tahmini ile “17 HAYIR” oyu “HAYIRLI BİR SONUÇ” için yeterli olacak.. CHP’den, fire çıkmazsa tabi.. Türlü çeşitli mide bulandırıcı söylentiler, kulağımıza geliyor.. Biz en iyisi, konunun takibini, denetlenmesini ve kontrolünü, CHP Isparta Vekilimiz İrfan Bakır Abimize emanet edelim.. AK Parti’nin ileri gelenleri, partileri içinde milletvekili olarak FETÖ’cü yok diyorlar.. Beyanlarına inanmıyoruz ama saygı duyarak, bu beyanı, bir kenara not ediyoruz.. Bir İLERİ DEMOKRASİ PARTİSİ (Bu sözü unuttunuz değil mi?) olan AK Parti’de, vekillerinin hür iradelerine karşı nasıl ipotekler konduğunu ve ağır baskılara maruz bırakıldıklarını, hepimiz görüyoruz ve biliyoruz. Bizim bu partideki Vekillerimizin de, öncelikle “Isparta’nın ve Türkiye'nin Vekili” olduklarını, ileride, FETÖ’den arınma benzeri, olası özeleştirilerinin de, artık inandırıcı olmayacağını, kendilerine hatırlatmak isterim.. Ama yine de bazıları, "Başkanlık sitemine geçilirse, demokrasinin önü açılacak” filan diyorlar.. Küresel Aktörler, geçmişte sizi destekledikleri gibi, yarın, başkan adayı olarak, öyle birini desteklerler ve kazandırırlar ki, neye uğradığınıza şaşar kalırsınız.. Bülent Ersoy’un “Ben çok daha büyük ve dünyanın yakından tanıdığı bir sanatçı olacaktım ama benim önümü kestiler” dediği rivayet edilir ya.. O hesap! Biz yine de, önümüze arkamıza sahip çıkalım.. Yoksa! Olana bitene, Kadir’in keçisini bile inandıramazsınız..

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Reklam kod içeriği yüklenmemiş.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ispartamanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.