DSİ Bölge Müdürlüğü Isparta'nın o köyüyle adeta dalga geçti

İLÇE HABERLERİ 30.07.2015 - 16:42, Güncelleme: 30.03.2022 - 17:24
 

DSİ Bölge Müdürlüğü Isparta'nın o köyüyle adeta dalga geçti

Isparta’da baraj yüzünden travma yaşayan köye giden DSİ Bölge Müdürlüğü; “Baraj inşaatıyla birlikte köye gelen giden artmış, bekarlar evlenmek istiyor, köylüler mutlu” değerlendirmesi yaptı. Isparta’nın Sütçüler ilçesinde, Yukarı Köprüçay Havzası’nda yapımı sürdürülen Kasımlar Barajı ve HES projesiyle ilgili yaşanan sürecin köylüler üzerinde travma etkisi yarattığına ilişkin haberimizin ardından bölgeye giden DSİ 18. Bölge Müdürü Adem Coşkun’un gezisinin ardından DSİ’den şaka gibi bir açıklama geldi. Kamulaştırmaların sorunsuz olduğu öne sürülen DSİ açıklamasında, evleri su altında kalacak olan köylülerin mutlu oldukları iddia edilerek “Azalan köy nüfusunun Baraj inşaatının başlamasından sonra bir nebze gelen gidenin arttığını, Barajın tamamlanması ile köylerine olan ilginin daha da artacağının köy halkını umutlandırdığı gözlendi” denildi.  UZMANLAR İNCELEDİ: ‘BARAJ KÖYLÜLERDE TRAVMAYA YOL AÇIYOR’ Isparta'nın Sütçüler ilçesinde, Yukarı Köprüçay Havzası'nda yapımı sürdürülen Kasımlar Barajı ve HES projesinin sularına gömülecek olan Darıbükü köyünde 17-19 Temmuz tarihlerinde incelemelerde bulunan antropolog, sosyolog ve psikologdan oluşan uzmanlar, köylülerle yaptıkları görüşmelerin ardından yaptıkları ortak değerlendirmede, özetle şu tespitlere yer verdiler: “Bölgede yapılacak proje getirisinin yüz katını götürecek. Kamulaştırma işini yapması gereken devlet ortada yok, halk şirketle baş başa bırakılmış. İnsanların mutsuzluğu üzerinden kamu yararı sağlanamaz. Burada vahşi bir yerinden edilme var. Baraj projesiyle ilgili süreç, ankisiyete, toplumsal travma ve parçalanmaya yol açıyor. Böylesi bir alanın herhangi bir proje ile elden çıkarılması tam anlamıyla bir bir vahşet. Projeyle ilgili süreç durdurularak insana olan etkisinin yeniden değerlendirilip olumlu yöne çevrilmesi gerekiyor.” ‘BARAJ İNŞAATI BAŞLAYINCA KÖYE GELEN GİDEN ARTMIŞ’ Arpa Düzü Mevkiine, 24 konut, 1 Cami, Köy konağı, Sağlık evinin yapılacağı alanın 1 hafta içerisinde, imarının çıkacağı bu kapsamında depreme dayanıklı ve yeni binalar olmasından dolayı köy halkının daha modern konutlarda ikamet edeceklerinden dolayı mutlu oldukları gözlendi. Azalan köy nüfusunun baraj inşaatının başlamasından sonra bir nebze gelen gidenin arttığını, barajın tamamlanması ile köylerine olan ilginin daha da artacağının köy halkını umutlandırdığı gözlendi. Köy halkı, geçmiş yıllarda DSİ’nin yaptığı hizmetleri Bölge Müdürü Coşkun’a anlatarak bu hizmetlerden dolayı teşekkür ettiler. Halen köylerine hizmet etmeye devam eden DSİ’nin yaptıkları hizmeti unutmalarının mümkün olmadığını belirtiler. Köy ziyareti karşılıklı görüş alış verişi ile devam etti.” SOSYOLOG SİBEL OKDEMİR: ‘BÖLGEYİ GEZİNCE TEPKİM ÇOK FARKLI OLDU’ Bölgede mağdur olan köylülerle birebir görüşmeler yapan ekipten Sosyolog Sibel Okdemir, DSİ’nin açıklamasının ardından sorularımızı yanıtladı. “Eğer daha geçtiğimiz bayram haftasında baraj, kamulaştırma ve köyün büyük bir bölümünün baraj suyu altında kalması nedeniyle köyden zorunlu göç ile ilgili sosyolojik bir inceleme yapmamış olsaydım, bu haberi okuyan diğer insanlar gibi okur geçerdim belki” diyen Okdemir, “Gelin görün ki bizzat evi su altında kalacağı için köyünü terk etmek zorunda kalacak olan köylüler de dâhil yaklaşık 25-30 kişi ile bireysel görüşmeler ve toplantılar yapmış ve proje alanını gezmiş biri olarak tepkim çok daha farklı oldu” ifadelerini kullandı. ‘ANLATILANLAR GERÇEĞİ YANSITMIYOR’ Haberde anlatılanların gerçeği yansıtmadığı gibi Darıbükü köyünde olanları değil de sanki bir masal diyarını anlatır gibi olduğunun altını çizen Sosyolog Sibel Okdemir, şöyle konuştu: “Evet 50 hane su altında kalacak. Bunlardan 24 hane gidecek başka yeri olmadığı için kamulaştırma bedeli yerine mecburen baraj firmasının yapacağı eve razı olmuş durumdalar. Bu evler için çok seviniyor olmaları bir yana, evlerin şu anki evlerine ne kadar benzeyeceğini, büyüklüğünü, halen sahip oldukları geniş ve içinde her türlü sebze meyveyi yetiştirebildikleri bahçelerinin olup olmayacağını, dahası evlere ne zaman kavuşabileceklerini bile bilmiyorlar. Bu konuda kendilerine doğru dürüst bilgi verilmiyor. En başında farklı söylendiği halde, kamulaştırma bedellerinin ev ve bahçe bedelleri ayrı ayrı değerlendirilerek hesaplanmadığını ifade ediyorlar. Bu yüzden bu konuda memnun edilmiş oldukları oldukça kuşkulu. Bedelin 3 katı ödendiği konusu dile getiriliyorsa mutlaka kanıtlanmalı, köylüler de ikna edilmelidir.” ‘KENDİNİ GÜVENSİZ HİSSEDEN İNSANLARLA DALGA GEÇER GİBİ’ Baraj inşaatından sonra, göçle boşalan köye gidip gelmelerin arttığı ifadesinin de gerçeği hiçbir biçimde yansıtmadığını dile getiren Okdemir, şunları söyledi: “Zira dediğim gibi proje mevcut göçü, köyün baraj suyu altında kalması nedeniyle hızlandıracak ve kalan aileler de yerinden olacaktır. Aslında barajdan sonra bir köy kalmayacaktır. Köyde kalacak olanların tamamı 60 yaş ve üzerindeki vatandaşlardır. Bekâr gençler ise köyü çoktan iş bulmak amacıyla terk etmiş bulunuyor. Dolayısıyla bekârların da evler verildikten sonra evlenmeyi düşündüğüne ilişkin magazinsel ifade de gerçeği yansıtmaktan uzak olduğu kadar; şu an evlerini yitirmekten ötürü kendini son derece güvensiz, belirsiz ve rahatsız hisseden insanlarla adeta dalga geçer gibi üzücü bir ifade. Bizim gözlemlerimize göre, köylüler taştan ve ahşaptan inşa ettikleri, bölgenin iklim şartlarına uygun, kışın sıcak yazın serin olan, ihtiyaçlarına uygun yaptıkları evlerde mutludur ve bırakınız memnun olmayı, bu sözü edilen ‘modern’ ve depreme dayanıklı konutlar ile ne kastedildiğini bile anlayamamış durumda.” ‘KÖYLÜLERE ‘ŞİRKETE DUA EDİN, ZORLUK ÇIKARMAYIN’ DİYEN DSİ MÜDÜRÜNÜ KINIYORUZ’ Yukarı Köprüçay Havzası Koruma Platformu tarafından yapılan açıklamada, DSİ 18. Bölge Müdürü Adem Coşkun’un Darıbükü köyü ve baraj inşaatında yaptığı incelemenin ardından kamuoyuna aktarılan bilgilerin gerçeği yansıtmadığı öne sürülerek şu görüşlere yer verildi: “Darıbükü köyünde acele kamulaştırma yoluyla arazilerine ve yaşam alanlarına el konulan, baskı, tehdit ve sindirilme yoluyla yasal haklarından mahrum bırakılan köylülerin sorunlarını çözmesi gereken kamu idarecileri, adeta baraj şirketinin halkla ilişkiler sorumluları gibi davranarak görevlerini kötüye kullanmaktadırlar. Baraj projesi için yapılması gereken acele kamulaştırma, DSİ’nin yetki ve sorumluluğunda olmadığı gibi, bu konuda köylülerin yaşadığı mağduriyetlerin üstünü örtecek durumu kurtarıcı açıklamalar yapmak da DSİ’nin vazifesi değildir. Bir süre önce Sayın Coşkun’u makamında ziyaret ederek yeni yaşam alanlarına ilişkin belirsizlikleri ve endişelerini dile getiren köylülere, ‘siz şirket yöneticilerine dua edin. Allah razı olsun deyin, zorluk çıkartmayın. Onlar sizin işinizi yapacak, iyi niyetli insanlara benziyor’ tavsiyesinde bulunarak kamu idareciliğinin geldiği noktayı gösterdiğini de kamuoyuyla paylaşıyoruz. DSİ 18. Bölge Müdürlüğü’nün, üç yıldır inşaatı sürdürülen baraj projesiyle ilgili üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmek yerine kamuoyunu yanıltıcı bir tutum içinde olmasını kınıyoruz.” ‘ISPARTA VALİLİĞİ BU KOMEDİYE BİR SON VERMELİ’ DSİ’nin, su altında kalacak olan köylülerin evlerinin yerine değerinin üç katına yenilerinin yapılacağı yönündeki açıklamasının da sert dille eleştirildiği platform açıklamasında, “50-60 metrekare olacağı belirtilen yeni konutların el konulan evlerin 3 katı değerinde olacağı iddiası, kamu ciddiyetinden uzak, halkla adeta dalga geçen içi boş bir söylemden ibarettir. Köylülerin su altında kalacak olan evlerine 15-20 bin lira bedeli çok gören yetkililer, bu bedelleri ve ‘3 katı’ denilen yenilerinin bedellerini neye göre belirlediklerini açıklamalıdır. Isparta Valiliğini de bir an önce kentte yaşanan bu komediye bir son vermesi konusunda gereğini yapmaya davet ediyoruz.”

Isparta’da baraj yüzünden travma yaşayan köye giden DSİ Bölge Müdürlüğü; “Baraj inşaatıyla birlikte köye gelen giden artmış, bekarlar evlenmek istiyor, köylüler mutlu” değerlendirmesi yaptı.

Isparta’nın Sütçüler ilçesinde, Yukarı Köprüçay Havzası’nda yapımı sürdürülen Kasımlar Barajı ve HES projesiyle ilgili yaşanan sürecin köylüler üzerinde travma etkisi yarattığına ilişkin haberimizin ardından bölgeye giden DSİ 18. Bölge Müdürü Adem Coşkun’un gezisinin ardından DSİ’den şaka gibi bir açıklama geldi.

Kamulaştırmaların sorunsuz olduğu öne sürülen DSİ açıklamasında, evleri su altında kalacak olan köylülerin mutlu oldukları iddia edilerek “Azalan köy nüfusunun Baraj inşaatının başlamasından sonra bir nebze gelen gidenin arttığını, Barajın tamamlanması ile köylerine olan ilginin daha da artacağının köy halkını umutlandırdığı gözlendi” denildi. 

UZMANLAR İNCELEDİ: ‘BARAJ KÖYLÜLERDE TRAVMAYA YOL AÇIYOR’

Isparta'nın Sütçüler ilçesinde, Yukarı Köprüçay Havzası'nda yapımı sürdürülen Kasımlar Barajı ve HES projesinin sularına gömülecek olan Darıbükü köyünde 17-19 Temmuz tarihlerinde incelemelerde bulunan antropolog, sosyolog ve psikologdan oluşan uzmanlar, köylülerle yaptıkları görüşmelerin ardından yaptıkları ortak değerlendirmede, özetle şu tespitlere yer verdiler: “Bölgede yapılacak proje getirisinin yüz katını götürecek. Kamulaştırma işini yapması gereken devlet ortada yok, halk şirketle baş başa bırakılmış. İnsanların mutsuzluğu üzerinden kamu yararı sağlanamaz. Burada vahşi bir yerinden edilme var. Baraj projesiyle ilgili süreç, ankisiyete, toplumsal travma ve parçalanmaya yol açıyor. Böylesi bir alanın herhangi bir proje ile elden çıkarılması tam anlamıyla bir bir vahşet. Projeyle ilgili süreç durdurularak insana olan etkisinin yeniden değerlendirilip olumlu yöne çevrilmesi gerekiyor.”


‘BARAJ İNŞAATI BAŞLAYINCA KÖYE GELEN GİDEN ARTMIŞ’

Arpa Düzü Mevkiine, 24 konut, 1 Cami, Köy konağı, Sağlık evinin yapılacağı alanın 1 hafta içerisinde, imarının çıkacağı bu kapsamında depreme dayanıklı ve yeni binalar olmasından dolayı köy halkının daha modern konutlarda ikamet edeceklerinden dolayı mutlu oldukları gözlendi. Azalan köy nüfusunun baraj inşaatının başlamasından sonra bir nebze gelen gidenin arttığını, barajın tamamlanması ile köylerine olan ilginin daha da artacağının köy halkını umutlandırdığı gözlendi. Köy halkı, geçmiş yıllarda DSİ’nin yaptığı hizmetleri Bölge Müdürü Coşkun’a anlatarak bu hizmetlerden dolayı teşekkür ettiler. Halen köylerine hizmet etmeye devam eden DSİ’nin yaptıkları hizmeti unutmalarının mümkün olmadığını belirtiler. Köy ziyareti karşılıklı görüş alış verişi ile devam etti.”

SOSYOLOG SİBEL OKDEMİR: ‘BÖLGEYİ GEZİNCE TEPKİM ÇOK FARKLI OLDU’


Bölgede mağdur olan köylülerle birebir görüşmeler yapan ekipten Sosyolog Sibel Okdemir, DSİ’nin açıklamasının ardından sorularımızı yanıtladı. “Eğer daha geçtiğimiz bayram haftasında baraj, kamulaştırma ve köyün büyük bir bölümünün baraj suyu altında kalması nedeniyle köyden zorunlu göç ile ilgili sosyolojik bir inceleme yapmamış olsaydım, bu haberi okuyan diğer insanlar gibi okur geçerdim belki” diyen Okdemir, “Gelin görün ki bizzat evi su altında kalacağı için köyünü terk etmek zorunda kalacak olan köylüler de dâhil yaklaşık 25-30 kişi ile bireysel görüşmeler ve toplantılar yapmış ve proje alanını gezmiş biri olarak tepkim çok daha farklı oldu” ifadelerini kullandı.

‘ANLATILANLAR GERÇEĞİ YANSITMIYOR’

Haberde anlatılanların gerçeği yansıtmadığı gibi Darıbükü köyünde olanları değil de sanki bir masal diyarını anlatır gibi olduğunun altını çizen Sosyolog Sibel Okdemir, şöyle konuştu: “Evet 50 hane su altında kalacak. Bunlardan 24 hane gidecek başka yeri olmadığı için kamulaştırma bedeli yerine mecburen baraj firmasının yapacağı eve razı olmuş durumdalar. Bu evler için çok seviniyor olmaları bir yana, evlerin şu anki evlerine ne kadar benzeyeceğini, büyüklüğünü, halen sahip oldukları geniş ve içinde her türlü sebze meyveyi yetiştirebildikleri bahçelerinin olup olmayacağını, dahası evlere ne zaman kavuşabileceklerini bile bilmiyorlar. Bu konuda kendilerine doğru dürüst bilgi verilmiyor. En başında farklı söylendiği halde, kamulaştırma bedellerinin ev ve bahçe bedelleri ayrı ayrı değerlendirilerek hesaplanmadığını ifade ediyorlar. Bu yüzden bu konuda memnun edilmiş oldukları oldukça kuşkulu. Bedelin 3 katı ödendiği konusu dile getiriliyorsa mutlaka kanıtlanmalı, köylüler de ikna edilmelidir.”

‘KENDİNİ GÜVENSİZ HİSSEDEN İNSANLARLA DALGA GEÇER GİBİ’

Baraj inşaatından sonra, göçle boşalan köye gidip gelmelerin arttığı ifadesinin de gerçeği hiçbir biçimde yansıtmadığını dile getiren Okdemir, şunları söyledi: “Zira dediğim gibi proje mevcut göçü, köyün baraj suyu altında kalması nedeniyle hızlandıracak ve kalan aileler de yerinden olacaktır. Aslında barajdan sonra bir köy kalmayacaktır. Köyde kalacak olanların tamamı 60 yaş ve üzerindeki vatandaşlardır. Bekâr gençler ise köyü çoktan iş bulmak amacıyla terk etmiş bulunuyor. Dolayısıyla bekârların da evler verildikten sonra evlenmeyi düşündüğüne ilişkin magazinsel ifade de gerçeği yansıtmaktan uzak olduğu kadar; şu an evlerini yitirmekten ötürü kendini son derece güvensiz, belirsiz ve rahatsız hisseden insanlarla adeta dalga geçer gibi üzücü bir ifade. Bizim gözlemlerimize göre, köylüler taştan ve ahşaptan inşa ettikleri, bölgenin iklim şartlarına uygun, kışın sıcak yazın serin olan, ihtiyaçlarına uygun yaptıkları evlerde mutludur ve bırakınız memnun olmayı, bu sözü edilen ‘modern’ ve depreme dayanıklı konutlar ile ne kastedildiğini bile anlayamamış durumda.”



‘KÖYLÜLERE ‘ŞİRKETE DUA EDİN, ZORLUK ÇIKARMAYIN’ DİYEN DSİ MÜDÜRÜNÜ KINIYORUZ’

Yukarı Köprüçay Havzası Koruma Platformu tarafından yapılan açıklamada, DSİ 18. Bölge Müdürü Adem Coşkun’un Darıbükü köyü ve baraj inşaatında yaptığı incelemenin ardından kamuoyuna aktarılan bilgilerin gerçeği yansıtmadığı öne sürülerek şu görüşlere yer verildi: “Darıbükü köyünde acele kamulaştırma yoluyla arazilerine ve yaşam alanlarına el konulan, baskı, tehdit ve sindirilme yoluyla yasal haklarından mahrum bırakılan köylülerin sorunlarını çözmesi gereken kamu idarecileri, adeta baraj şirketinin halkla ilişkiler sorumluları gibi davranarak görevlerini kötüye kullanmaktadırlar. Baraj projesi için yapılması gereken acele kamulaştırma, DSİ’nin yetki ve sorumluluğunda olmadığı gibi, bu konuda köylülerin yaşadığı mağduriyetlerin üstünü örtecek durumu kurtarıcı açıklamalar yapmak da DSİ’nin vazifesi değildir. Bir süre önce Sayın Coşkun’u makamında ziyaret ederek yeni yaşam alanlarına ilişkin belirsizlikleri ve endişelerini dile getiren köylülere, ‘siz şirket yöneticilerine dua edin. Allah razı olsun deyin, zorluk çıkartmayın. Onlar sizin işinizi yapacak, iyi niyetli insanlara benziyor’ tavsiyesinde bulunarak kamu idareciliğinin geldiği noktayı gösterdiğini de kamuoyuyla paylaşıyoruz. DSİ 18. Bölge Müdürlüğü’nün, üç yıldır inşaatı sürdürülen baraj projesiyle ilgili üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmek yerine kamuoyunu yanıltıcı bir tutum içinde olmasını kınıyoruz.”

‘ISPARTA VALİLİĞİ BU KOMEDİYE BİR SON VERMELİ’

DSİ’nin, su altında kalacak olan köylülerin evlerinin yerine değerinin üç katına yenilerinin yapılacağı yönündeki açıklamasının da sert dille eleştirildiği platform açıklamasında, “50-60 metrekare olacağı belirtilen yeni konutların el konulan evlerin 3 katı değerinde olacağı iddiası, kamu ciddiyetinden uzak, halkla adeta dalga geçen içi boş bir söylemden ibarettir. Köylülerin su altında kalacak olan evlerine 15-20 bin lira bedeli çok gören yetkililer, bu bedelleri ve ‘3 katı’ denilen yenilerinin bedellerini neye göre belirlediklerini açıklamalıdır. Isparta Valiliğini de bir an önce kentte yaşanan bu komediye bir son vermesi konusunda gereğini yapmaya davet ediyoruz.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Reklam kod içeriği yüklenmemiş.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ispartamanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.