İYİ HAL İNDİRİMİ OLMASIN

Kadına yönelik şiddet davalarında, ''haksız tahrik indirimi'' uygulamasını eleştiren Isparta Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Ayfer Eseryel, kadının, elbise seçimi, ses tonu, öfke ile söylenen sözleri, boşanmak istemesi gibi tüm davranışları, failin işlediği suçun hafifletilmesine gerekçe teşkil edecek şekilde kullanıldığını dile getirdi. Kadınların ruh sağlığını etkileyen en temel faktörün, ekonomik şiddet olduğunu vurgulayan Isparta Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Ayfer Eseryel “Yaptığımız araştırmalar sonucunda ekonomik şiddetin daha fazla olduğunu görüyoruz. Çalışan kadın her şekilde sömürülüyor. Çalışan kadınların yarısının maaş kartı eşlerinde bulunuyor ve maaşlarına ulaşamıyor” dedi.   Isparta’da ilk üç aydaki boşanma verilerinin 300 civarında olduğunu ifade eden Eseryel “Biz yaptığımız çalışmalarla hiçbir yere varamayacağız. 6284 sayılı kanun aslında birçok tedbiri kapsıyor ama bunların uygulanılabilirlik oranı %20 civarında. Kanayan yaramız olan kadın cinayetleri için bir çalışmanın yapılması gerekmektedir” ifadelerini kullandı. .  'CEZA İNDİRİMİ UYGULANMASIN' Kadının evde, sokakta, işyerinde güvenle yaşayabilmesini istediklerini vurgulayan Eseryel, devletin bu konuda gerekli hassasiyeti göstererek eğitim çalışmaları ve yasal düzenleme yapması gerektiğine işaret etti. Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın sona erdirilmesi için devletin kadınlara yönelik her türlü şiddet eylemini açık bir şekilde kınaması gerektiğini söyleyen Eseryel, "Toplumun en savunmasız kesimi olan kadın ve çocukların yaşam hakkına yönelen suçlarda ceza indirimi uygulanmamasını istiyoruz" dedi. Eseryel “Kadın cinayetlerinde veya kadına karşı şiddet davalarında erkek sanık olduğu zaman genelde cezalar alt sınırdan veriliyor. İndirimler ise hep üst sınırdan yapılıyor. Bu da insanlara hak yerini bulmadığı için, cezalar yeterince verilmediği için bir öfke oluşumuna sebebiyet veriyor. Bu konuya daha çok yüklenmemiz gerekiyor çünkü Türk ceza kanununda bu tarz cinayetlerde sanığın yargılanmasının yanında bir de mağdur olan kişinin de yargılanması yapılıyor.  Namus cinayeti olduğunu belirterek, bir takım indirimler kazanıyor. Mahkemeye saygılı davrandığından ötürü, mahkeme heyetleri genellikle iyi hal indirimi uyguluyor. Bu indirimlerde ufak cezalarda bir şey elde edilmemesine rağmen, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarında, müebbete indirilmesini sağlıyor ve çok ciddi indirimler oluşuyor.  Bunlarda tabii ki mağdur olan insanları daha da üzüyor. En son Yalvaç davasında, davanın sanığı kadın olmasına rağmen ve kadının da namus için bu cinayeti işlediğini beyan etmesine rağmen iyi hal indirimi almamıştır” şeklinde konuştu.  ‘ARPA BOYU YOL ALAMAMIŞIZ’ Konuşmasına şu şekilde devam eden eleştiren Isparta Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Ayfer Eseryel "Kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin sebep ve sonuçlarını yıllardır defalarca dile getirdik.  Kadınlarla erkekler arası fiili eşitsizlik ve her türlü ayrımcılığın bir sonucu olan erkek şiddetine karşı acil olarak önlem alması gerektiğini belirttik. Ancak önümüze çıkan acı gerçek; sorunun çözümünün toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına karşı bakış açısının değiştirilmesi gerekliliği ve bu konuda bir arpa boyu yol alamamış olmamız. Aile içinde kadın ve erkeğe biçilmiş kalıplarla ve kadını birey olarak görmeyen anlayışla yetişen çocuklar, yaşamı boyunca şiddet uygulamaya eğilimli olmaktadır. Bu kısırdöngüyü durdurmak için şiddetle mücadelede kararlı bir devlet politikasına ihtiyaç vardır." dedi.