TÜRKİYENİN KADER SEÇİMİ

7 Haziran 2015 Pazar günü yapılan Milletvekili seçimlerinin üzerinden 5 aydan daha az bir süre geçti ve Türkiye ikinci kez sandık başına gidiyor. Hafızalarımızı şöyle bir tazeleyelim ve 7 Haziran seçimleri sonrasında çıkan tabloyu kısaca analiz edelim. 13 yıllık AK partinin tek başına iktidarı sekteye uğramış ve % 41 gibi yüksek bir oy almasına rağmen Mecliste tek başına hükümeti kuracak sandalye sayısına ulaşamamıştı. AK partinin % 50’lere varan oyu hem düşmüş, hem de tek başına iktidar şansını kaybetmişti. Bunun sebeplerini partinin Genel başkanı ve üst düzey yöneticilerinin iyi etüd ettiklerini düşünüyorum. Ayrıca 13 yıllık iktidar zaman içerisinde biriken hataların ve yaşanan sürecin bedelini ödemiştir. Bu arada 7 Haziran seçimleri öncesinde HDP bağımsız adaylarla meclise girerken bu kez parti olarak seçime girmesi ve % 13 gibi yüksek düzeyde oy alması AK partinin önünü kesen en önemli faktör olmuştur. 7 Haziran seçimleri ve yarın yapılacak olan 1 Kasım seçimlerini bir futbol maçının 90 dakikasına benzetecek olursak maçın ilk yarısı golsüz bitmiştir ve kazanan taraf olmamıştır. Şimdi maçın ikinci yarısı oynanacak ve 90 dakika sonrasında kimin kazanacağına yine halk karar verecek. AK parti 7 Haziran seçimlerinden sonra 1 Kasımda nasıl başarıya ulaşabiliriz, seçimi tek başına nasıl kazanabilirizin hesabını yaparak bir takım oyuncu değişiklikleri ve partinin ağır topları ile maçın ikinci yarısına başlayacak ve sahadan galibiyetle ayrılmanın hesaplarını yapacak. Takımın kulüp başkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan bu kez soyunma odasına girmemiş, maçı tribünlerde izlemeyi tercih etmiştir. Takımın teknik patronu sayın Ahmet Davutoğlu ise son taktikleri vererek oyuncularından çok daha yüksek performansla mücadele etmelerini istemiştir. Bu arada rakip takımın oyuncuları ve teknik heyette AK partinin, yani rakip takımın zaaflarından faydalanarak mücadeleyi bırakmama adına son taktiklerini oyuncularına vererek mücadelenin ikinci yarısına hazırlanmıştır. Evet 1 Kasım seçimlerini bir futbol maçına benzeterek yaptığım bu yorum sonrasında olası maçın sonuçlarına geçelim. 1 Kasım seçimleri, 7 Haziran seçimlerinin kopyası olmaya namzet. AK parti, CHP, MHP ve HDP’nin barajı aşarak mecliste temsil etme noktasında alacağı sonuçlar seçimin kaderini belirleyecektir. 7 Haziran seçimleri öncesinde yine bu köşeden ‘Bu seçim, HDP’nin seçimi olacak’ diye yazmıştım. HDP’nin barajı aşması durumunda AK partinin tek başına iktidarı zor görünüyor. AK parti oylarını % 44’e çıkartsa bile tek başına hükümeti kuracak 276 sayısına ulaşma noktasında sıkıntı yaşayabilir. CHP’nin oyları % 25 ile % 30 arasında görünüyor. MHP’nin oyları ise % 13 ile % 16 arasında geziyor. Seçimin kilit partisi HDP’nin % 10 barajı aşması durumunda dört parti yeniden mecliste temsil yetkisi alacak ve muhtemelen bir koalisyon hükümeti birkez daha gündeme gelecektir. AK parti tek başına hükümeti kuracak milletvekili sayısına ulaşamazsa Başbakan Ahmet Davutoğlu birkez daha CHP ve MHP’nin kapısını çalarak koalisyon hükümeti kurma girişimlerinde bulunacaktır. 1 Kasım seçimleri sonrasında üç alternatif karşımızda duruyor. 1-) AK parti tek başına iktidara gelebilir 2-) AK Parti, CHP yada MHP ile koalisyon hükümeti kurabilir 3-) 2016’nın ilk baharında (Mart, yada Nisanda) yeniden seçime gidilebilir. Bu üç seçeneğin dışında dördüncü bir seçenek olmadığına göre Demokrasi yeniden işleyecek ve siyasi partiler üç alternatife hazır olacaklar. 7 Haziran seçimlerindeki siyasete olan ilgi ve alaka 1 Kasım seçimlerine yansımadı. Türkiye üst üste iki seçimi kaldıracak durumda değil. Seçim sürecini yakınen takip ettik, ne siyasetçide, ne de seçmende bir heyecan kalmamış. Seçmen siyasetçilerin kayıkçı kavgasından bıkmış, bir an evvel uzlaşma istiyor, biran evvel hükümetin kurulmasını istiyor. Çünkü; Türkiye’nin önünde bekleyen büyük sorunlar var. Başta Terör olmak üzere, ekonomi, istikrar, dış politika, işsizlik, yatırım ve hizmetler yeni kurulacak olan hükümetin önünde bekleyen büyük hedefler olarak duruyor. Maç 90 dakika.... Bu maçın birkez daha oynanması, hakemin maçı iptal etmesi, yada teyir etmesi mümkün değil. Maçın sonucuna tüm taraflar razı olmalı ve çıkacak sonuca göre hareket etmeli... Gelelim Ispartadaki son duruma. AK parti bu seçime bir önceki seçimden daha iyi hazırlandı. Maddi ve manevi gücünü ortaya koyarak seçmene dokunmaya, bire bir görüşmeye ve oy istemeye özen gösterdi. Medyayı iyi kullandı, teşkilatları iyi çalıştırdı. MHP’de, AK parti kadar olmasada iyi bir saha çalışması ile seçime hazırlandı. CHP ise bir önceki seçime göre biraz pasif kalmasına rağmen tabanına ve kemikleşmiş oylarına güvenerek milletvekili çıkartacağına inanıyor. Tablo bana göre bir önceki seçimin aynısı olur ve Isparta’da AK parti oylarını artırsa bile sonuç 2-1-1 olur. Yarın yapılacak olan Milletvekli seçimlerinin ilimize ve ülkemize hayırlar getirmesini dilerken, kazasız belasız ve şaibesiz bir seçim olmasını temenni ediyorum.