1993 yılında 33 asker ve 4 öğretmenin şehit edildiği BİNGÖL KATLİAMININ üzerinden tam 31 yıl geçti. Ispartalı şehit öğretmenimiz Selahattin Aysan’ın 77 yaşındaki annesi Zehra Aysan ‘acısı hala yüreğimde, fırsat buldukça mezarının başına gelip dua ediyor, gözyaşı döküyorum’ dedi.

1993 Bingöl katliamı, Malatya'dan usta birliklerine gitmek için sivil otobüslerle yola çıktıktan sonra Elazığ-Bingöl karayolunda PKK tarafından silahsız Türk askerlerine ve sivillere düzenlenen saldırı. Askerleri taşıyan araçların önü PKK militanlarının zapt ettiği kamyonlar vasıtasıyla durdurulmuş ve 36 asker rehin alınmıştır. Olayın gerçekleştiği noktada 3 öğretmen de askerlerle beraber alıkonulmuştur. Aynı günün akşamı 33 asker PKK'lılar tarafından öldürülmüş, saldırı ülke çapında büyük tepki toplamıştır. Öğretmenler de daha erken saatlerde kurşuna dizilmiştir.

Olay öncesinde Elazığ'ın Palu ilçesindeki 300 kişilik PKK grubundan ayrılan 150 kişilik bir grubun Bingöl bölgesinde saldırı hazırlığındaydı. Acemi eğitimini tamamlayan 50 asker, dağıtım için 24 Mayıs günü Malatya İl Jandarma Komutanlığı'ndan iki minibüsle, sivil giysili olarak Bingöl İl Jandarma Komutanlığı’na doğru yola çıktı. Bingöl'e 15 km mesafede, saat 18:00 civarında yolu kesen Parmaksız Zeki kod adlı Şemdin Sakık liderliğindeki 150 kişilik PKK grubu, midibüsleri durdurarak kimlik kontrolü yaptı ve askerleri indirdi. Grup, 36 askeri yakındaki bir köye götürdü. Gece 03:00 civarı askerleri tek sıra dizen PKK'lılar, Kalaşnikof, Bixi ve Kanas gibi silahlarla askerlerin üzerine ateş ettiler. Ateş sonucunda silahsız 36 askerden 33'ü hayatını kaybetti, üçü ise PKK'lılarca öldü sanılarak bırakıldı. İlk atışlarda ölmeyenlere de tekrar ateş edildi.

Bundan tam 31 yıl Önce görev yaptığı okuldan ayrılarak Isparta’ya doğru eşi ve 8 aylık bebeği ile birlikte yola çıkan Gönenli öğretmenimiz Selahattin Aysan teröristler tarafından şehit edilmişti. Şehidimizin kendisi gibi öğretmen olan eşi Kadriye Aysan oğlu Hasan Aysana hamile idi. Teröristler kadınları ve çocukları bırakarak 36 asker ve 5 sivili kaçırarak şehit ettiler.

Şehit öğretmenimiz henüz 2 yıllık öğretmen ve bir yıllık evli idi. Askerliğini yapmak üzere önce Isparta’ya sonrada birliğine gidecekti. Hain terör örgütü onu Elazığ-Bingöl karayolunda kurduğu tuzak sonrasında şehit ederek, eşinden, doğmamış çocuğundan, anne ve babasından ayırdı…

BABA KAHRINDAN ÖLDÜ.

1993 yılı 24 Mayıs tarihinde şehit olan Selahattin Aysan’ın babası henüz 57 yaşında idi. Bir oğlu, iki kızı vardı. Oğlunu okutup, öğretmen yapmış, ona gözü gibi bakmıştı. Arkadaşları Gönen’de tarım ve hayvancılıkla uğraşırken Hasan amca öğretmen olan oğlu ile gurur duyuyor, başı dik geziyordu. Nereden bilebilirdi ki hain terör örgütü yol kesecek, esir alacak ver sonra kurşuna dizecek. Acı haber bir gün sonra Gönene ulaştığında Baba hasan Aysan yıkılmış, kahrolmuştu. Oğlunu şehit veren baba Hasan amca bu acıya sadece 3 ay dayanabildi ve 17 Ağustos 1993 tarihinde kalp krizi sonucu vefat etti. Hasan amca 3 ay sonra oğluna kavuştu ve mezarı şehit oğlunun yanında…

BU ACIYA YÜREK DAYANMAZ

Şehit oğlunun mezarı başında dua eden ve gözyaşı döken 77 yaşındaki anne Zehra Aysan 31 yıl önce yaşadığı ve hiç unutmadığı bu acıyı bir kez daha yaşadı ve gözyaşları arasında o günleri anlattı. ‘Oğlum bizim gibi rezillik çekmesin, okusun öğretmen olsun istedim, nereden bilebilirdim ki böyle olacağını, keşke oda arkadaşları gibi Gönen’de kalsaydı, hayvancılık yapsaydı, ileşber olsaydı…

Oğlumla şehit olduğu gün telefonla görüştüm bana ‘anne Isparta’ya geliyorum, vatani görevimi yapacağım, bizi merak etme, az kaldı kavuşmamıza’ demişti. Gece televizyonda haberlerde izledik ama bize kimse oğlumuzdan bahsetmedi, üç gün sonra öğrenebildik ve şehidimizi Isparta’ya getirtebildik. Albayrağa sarılmış taputuna dokundum, ağladım, ocağımıza ateş düşmüştü ama yapacak bir şeyimiz yoktu. Kime ne diyebilirdik ki…. Oğlum şehit olduktan sonra eşim bu acıya dayanamadı, sürekli dalgın dalgın bakıyor, acısını içine atıyordu ve onu da kalp krizinden kaybettik. Şimdi kızlarımla birlikte yaşıyoruz. Sağ olsunlar devletimiz. Kaymakamımız arar sorarlar. Allah devletimizden razı olsun. Aradan 31 yıl geçti acısı hala yüreğimizde fırsat buldukça mezarı başına gelir oğlumla dertleşir ağlarım, dua ederi. Eşimin mezarı da oğlumun mezarının yanında, ben ölünce de onların yanına defnedin dedim’

Şehit öğretmenimiz Selahattin Aysan’dan geriye kalan oğlu Hasan Aysan bugün 31 yaşında kocaman bir delikanlı. Her ne kadar babasını görmese de onun yaşadığı topraklara Gönene gelerek zaman zaman babaannesini ziyaret ediyor.