‘17 Kasım Dünya Prematüre Günü dolayısıyla Medikaya Hospital tarafından etkinlik düzenlendi. Hastanede doğan prematüre bebekler ve ailelerinin katılım sağladığı etkinlikte aileler ile birlikte pasta kesildi, bebeklere hediye takdim edildi.  Renkli anların yaşandığı etkinliğe minik üçüzler damgasını vurdu.  Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hakan Kaya yaptığı açıklamada şunları söyledi:

‘Prematüreler Günü. Sene 2024 ve bugün Prematüreler Günü’nü böyle karlı bulutlu bir havada kutluyoruz. Öyle bir dünyaya geldik ki ortalığı ele geçiren gündemi ele geçiren dünyada ülkemizdeki medyayı tenzih etmiyorum büyük medya patronları var. İstediklerini yayınlıyorlar. Biliyorsunuz yanı başımızda Gazze’de olanları, İsrail Devleti’nin yaptıklarını. İstediklerini yayınlıyor istemediklerini yayınlamıyorlar. Tam da böyle bir dönemde ülkemizde İstanbul’daki hastanelerden bir kaçında  sıkıntılı bir durum ortaya çıktı. O durumda da ne kadarı doğru ne kadarı yanlış bilmiyoruz konu mahkemelerde. Ama böyle bir karanlık bulutlar içinde günler sürüyor, dakikalar sürüyor zaman sürüyor. Biz bugün bile yeni doğan yoğun bakım merkezimizde ve yetişkin yoğun bakım merkezimizde can mücadelesi veren bebeklerimize ya da yaşlılarımıza hizmet vermeye devam ediyoruz. Biz bu hizmete 3-5 yıl önce başlamadık.2006 yılında  yeni doğan yoğun bakıma 4 küvöz ile başlamıştık. Bizler bu mücadeleye birileri bizi takdir etsin diye değil insanlara hizmet için verdik. Bizim mesleğimizin gereği bu. İsterse birtakım güruh küfür etsin isterse takdir edilmeyelim ya da edilelim bizim şevkimiz ve hızımız değişmeyecektir. Biz bu merkezi 2010 yılında 24  küvöze ve ventilatöre çıkardık. Tüm hastane personelimizin bildiği gibi covid döneminde de bu ventilatörlerin hem yeni doğan yoğun bakım hem yetişkin yoğun bakımda çok daha fazlaları bizde var. Biz bu günleri düşünerek bu hazırlığı yapmıştık. Biz burayı 24 ventilatöre çıkardığımız zaman Tıp Fakültesi’nin 12 küvözü vardı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin 4 küvözü vardı ki Türkiye’de ilk tüp bebeğin yapıldığı çok önemli bir fakültedir. Biz tabi böyle bir hizmeti buraya vermiş olmaktan sevinç ve mutluluk duyuyoruz. Yaptıklarımızın hepsi Allah’ın indinde kaleme alındı. Dolayısıyla kim ne derse desin biz hizmetimize ve şevimize devam edeceğiz. Gönül şunu istiyor ki covit döneminde de bunu istedik, devletimizden bizim etimiz budumuz ne 80-90 yatağız ama yeri geldi 65 covitli hastayı aldık. Yoğun bakımlarımız doldu taştı. Hepimiz her şeyi biliyoruz. Birçok hekim korktu, kaçtı. Tam aksine pek çok sağlık kuruluşu da saldırdı gün bugün dedi. Biz o günleri iyi değerlendirdik 89 yatağın 65 inde covitli hastalarımızı tedavi ettik. Bu mücadeleden de alnımızın akıyla çıktık. Seferberlik dedik, zor günler dedik, bugün de milletin yanında olmazsak ne gün oluruz dedik. Yeni doğan yoğun bakım işte böyle bir yer. O gün de bugün de biz hizmetimize devam ettik. Biz elimizden geleni yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. Takdir ediliriz elimeyiz, değer görürüz ya da görmeyiz hiç umrumuzda değil, işte savaşçılarımız kahramanlarımız burada. Bundan sonra da hizmetimize devam edeceğiz ödülünü de Allah’tan bekliyoruz. Ailelerimize ve misafirlerimize geldikleri için teşekkür ediyoruz.’