ÜRETMEDEN TÜKETME

Kadının Adı Var köşemizde bugün Maya Oyun Atölyesi işletmecisi  Şeyma Hanım ile hasbihal ettik. Pozitif enerjisi ve güler yüzlü muhabbeti ile bizleri karşılayan Şeyma Hanım aynı zamanda özel bir melek annesi. Çocuğunun gelişim süreci için aldığı eğitimler ona  bambaşka bir dünyanın kapılarını aralamış. Şeyma Hanım ile çocuklar ve soğuk kahve içen anneler hakkında konuştuk.

MANŞET: Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

‘İsmim Şeyma Ömürlü Ateş. Başkent üniversitesi mezunuyum. Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeniyim. Ispartalıyım. İş hayatıma bir ortaokul etüt merkezinde çalışarak başladım. Ortaokul öğrencileriyle çalışırken tam anlamıyla verimli sağlıklı bir iletişim sağlayamadığımı gördüm. Sonrasında daha küçük yaş gruplarıyla daha iyi iletişim kurduğumu fark ederek bu yaş grubuna yöneldim. Bu süre zarfında eşim iş gereği Konya’ya yerleşme durumumuz oldu. Konya ya gitmeden almış olduğum drama eğitimi ile Konya KOMEK’DE Yaratıcı drama liderliği yaptım. Sonrasında özel kurumlarda da çalıştım. Bu alanda kendimi daha verimli ve çocuklarıma daha faydalı hissettiğim için bu alanda ilerlemeye karar verdim. İlerleyen süreçte Isparta’ya dönüş durumumuz olunca da Maya Atölye ’yi devraldım. Şu anda 4 yıldır Maya Atölyeyi işletmekteyim.’

AİLELER İÇİN BİR İHTİYAÇ

‘Günümüzde özellikle son dönemde oyun atölyeleri çok değer kazandı. Bunun sebebi aslında ailelerin fazlasıyla bilinçli olması diye düşünüyorum. Bunun alt yapısında da çocuklarda travma yaratmama isteği yatıyor. Bir diğer sebep ise çocukların oyun alanlarının kısıtlı olması ve son olarak pandemi kaynaklı olarak eskisi gibi komşuluk ilişkilerinin olmaması. Sokak mahalle ortamında komşu çocukları ile oynasınlar şeklinde bir zihniyet de kalmadı maalesef. Güven azaldı, insanlar birbirine güvenemiyor artık. Eskiden  anahtarımızı teslim ederken şimdi ne mümkün. Bu sebepler ile aileler bir arayışa girdi ve ihtiyaçlar her zaman yeni oluşumları doğuruyor. ‘

SOĞUK KAHVE İÇEN ANNELER

‘Ebeveynli ve ebeveynsiz gruplarımız var. Çoğunlukla atölyelerimizi tercih eden annelerimiz çalışan anneler oluyor veya ailesinden uzak çocuk yetiştirmek durumunda olan anneler oluyor. Ailesi burada olunca 1 saat bile olsa destek alıp kendisine zaman ayırabiliyor ya da dışarıdaki işlerini halledebiliyor. Bir anlamda aslında özellikle şu dönemde çocukların ilk sosyalleştiği, yaşıtlarıyla zaman geçirdiği kurum oyun atölyeleri. Diğer türlüsünü düşündüğünüzde çocuğun yükü tamamen annede olduğunda baba da tam zamanlı çalışıyorsa bir kahve içmek bile lüks olabiliyor. Böyle zorluk yaşayan annelerimizin soğuk kahveleri vardır, yapamadıkları kahvaltılar kendilerine hiç ayıramadıkları zamanlar… Bu durumu yaşayan annelerimiz bir çıkış kapısı arıyor aslında en azından kısıtlı bir zaman da olsa benden bağımsız bir şeyler yapmaya alışsın, ben de en azından birazcık da olsa kendime vakit ayırabileyim. Çünkü maalesef  gözlemlediğim şu anki babaların %80’i anneye reel bir açıdan destek vermiyor. İzinli oldukları dönemde en azında 1 ya da 2 saat anneye serbest zaman tanımıyorlar bu arada ev işi ya da yemek yapmayı kastetmiyorum . Kadının kendine ayıracağı zamandan bahsediyorum , ki kadınlar böyle bir zamanı bile evi evladı için değerlendiriyor, okuduğu kitap bile çocuğu için oluyor.’

 

 

KARŞILIKLI GÜVEN ÇOK ÖNEMLİ

‘Daha çok çocuklara hitap eden bir alanda olduğumuz için dolayısı ile annelerle, kadınlarla diyaloğumuz yoğunlukta. Öncelikle ebeveynli olarak başlıyoruz, anne kurumumuzu tanısın, bizi tanısın , bizlere güven duysun, çocuklarımıza olan hassasiyetimizi görsünler istiyorum. Sonrasında ebeveynsiz gruba aktarıyorum. Kademe kademe ayrıştırma yapıyoruz. Psikolojik danışmanımız ile birlikte bu süreci yürütüyoruz. Buna nazaran ebeveynli grupta başlayıp o güveni tesis ederek ebeveynsiz gruba aktardığımız çocuğumuz düşme çarpma gibi bir durum yaşadığında ve hoş olmayan ithamlarla adeta suçlarcasına diyalog yaşadığımız veliler de oldu. Biz karşılıklı güven tesis etmek istiyoruz ki çocuğumuz da burada geçirdiği süreyi daha rahat ve verimli geçirsin. Biz eti senin kemiği benim anlayışında değiliz elbette ama öğretmene de güven duyulmaması üzücü bir durum. Tedirginlikle emanet edilen çocukta sakınılan göze çöp batar misali olumsuzluk oluyor, bir yerden sonra durum eğitim vermek yerine bakıcılık durumuna dönüşüyor. Burada aileleri de anlamaya çalışıyoruz, elbette ki kendiniz için en değerli olan evladınızı emanet ederken o hassasiyet yaşanabilir, ama karşılıklı güven ortamı oluştuğunda öğretmen de çocuğa bir şeyler katıyor. Aile de bu verimi alıyor. ‘

 ÖZEL BİR ANNE ÖZEL BİR ÖĞRETMEN

‘Özel gereksinimli bir melek annesiyim,  ona faydalı olabilmek için aldığım sayısız eğitim var. Aslında bu eğitimlerin bana kattıkları sayesinde her çocuğun sınırlarını çok net görebiliyorum. Kızımla ilgilenirken bir taraftan da bu yolda ilerlemek istediğim için burayı devraldım. Bir de benim ideolojim  normal bir çocuk ile ona yakın özel gereksinimli bir çocuğu kaynaştırabilmek . Benim sınıflarımda özel gereksinimli  bir çocuğa rastlayabilirsiniz ,  çünkü sağlıklı çocukların da özel gereksinimli çocuklara alışması gerekiyor. Eşim ve ailem de benim özel çocuğumdan sonra bu alanda çok ilerlediğimi düşünerek çok destek oldular. Ben bu alanda kendimi geliştirmeye devam ederken, takip ettiğim eğitimler süresince çocuğumuza eşim baktı . Şu anda şehir dışı eğitim ve konferanslara katılıyorum birisi özel gereksinimli diğeri 4 aylık iki çocuğuma da eşim bakıyor kendisine tekrar teşekkür etmek isterim.’

HANGİ AŞAMALAR TAKİP EDİLİYOR.?

‘Bir çocuğun anneden rahat ayrı zaman geçirebilmesi için öncelikle duyusal hassasiyetin ortadan kalkması gerekiyor. Çünkü duyusal hassasiyeti olan çocuklar nasıl davranacağını, vücudunun nasıl tepkiler vereceğini bilemez.  Duyusal hassasiyet ortadan kalktıktan sonra ebeveynsiz gruba  entegre ederiz. Sürecimiz şu şekilde ilerliyor. Öncelikle gelecek olan çocuğumuzun yaşı oranında ince, kaba motor becerileri, psikomotor becerilerini  inceleriz. Duyusal ya da regülatif hassasiyeti var mı hepsini göz önünde bulundurarak çocuğumuzun ihtiyacına binaen bir etkinlik oluşturuyoruz.17-26 ay grubunda önce kaba motor gelişimine odaklanırız, sonrasında duyusal hassasiyet var mı onunla ilgileniriz.26 aydan sonra ince motor becerilerini destekleriz. İlerleyen süreçte ebeveynsiz gruba entegre etmek için bu aşamaları takip ederiz.’

MASUM BİR İŞ ORTAMI

‘Çok masum bir iş ortamında çalışıyorum. 17 aydan 4 buçuk yaşa kadar çocuklarla çalışıyoruz. Ama her şeyden önce sevmek gerekiyor. Çok sevince güzel ilerleniyor aslında. Neler öğretebilirim? Hangi yönü zayıf hangi yönü yüksek? O yüksek yönüne doğru yönlendirelim? Bir öğrencimin harika bir resim yeteneği vardı o alandaki değerli bir hocamıza yönlendirmiştik. Yetenek de keşfediyoruz aslında anne babaları yönlendirmeye çalışıyoruz.’

GÜÇLÜYÜM…

‘Önceden güçlü bir anneydim ama şimdi güçlü bir ev hanımıyım, güçlü bir eşim güçlü bir gelinim ...Çalışmak  bana güçlü hissettiriyor. Ev hanımları çok özel, tek başlarına büyük bir yükün altından kalktıklarını düşünüyorum. Toplumsal rollerimiz var ve bu roller kadınlarda daha çok hissediliyor. Eşim, gelinim, kızım, anneyim, iş kadınıyım… Çok fazla kollarımız var. Yetişemediğimizi düşündüğümüz zamanlar da oluyor. Sonra bir adım geri gelip büyük resme bakınca çok da iyi yetiştiğinizi fark ediyorsunuz. Aile ve eş desteği de olunca kendinizi hem daha değerli hissediyorsunuz hem de daha iyi ilerliyorsunuz.’

ÜRETMEK ZORUNDAYIZ

‘Maya Atölye’ yi devralma sürecimden bahsedersek aslında başlangıçta başarılı olacağımı kimse bilemedi ve bekledi. Sonraki adımlarda başarımın devam ettiğini gördükleri zaman en yakından uzağa kadar tepkiler aldım. Basite indirgeme çabası, yaptığımız işi küçümsemeye çalışma ya da maddi anlamda manipüle edici yaklaşımlarla karşılaştım. Kendi işini kurmak isteyen girişimci kadınlara şunu söylemek istiyorum deneyiminizi eline alın daha sonra o deneyimle yapamayacağınız hiçbir şey yok. Bir kadın olarak bize oturmak yasak, her şekilde üretmek zorundayız. Üretmeden tüketme! Ben bu sözü çok benimserim, ne üretiyorum ki ne tüketiyorum. Tükettiğiniz mi fazla ürettiğiniz mi?  Küçük küçük adımlarla evde başlayan kadınlarımız var çok takdir edilesi. ‘

SON SÖZ…

İlerleyen süreçte büyümeyi hedefliyoruz. Farklı projelerimiz var. Şu an 4 aylık bir bebeğim var o sebeple bana daha fazla ihtiyacı olduğu için girişimlerimizi erteledik diyebilirim. Isparta için özel projelerim var ve özel gereksinimli çocuklarımızı da unutmadığımı belirtmek isterim. Son olarak annem, babam, ablam ve değerli eşim Mevlüt  Ateş’e ve değerli çalışma arkadaşım Meryem Beyza Ayhan öğretmenime desteklerinden dolayı teşekkür ederim.