EĞİRDİR GÖLÜ’NE ÇÖZÜM ARANIYOR

ISPARTA 11.09.2024 - 15:39, Güncelleme: 11.09.2024 - 22:23
 

EĞİRDİR GÖLÜ’NE ÇÖZÜM ARANIYOR

Kuraklık, Vahşi Sulama gibi çeşitli sebeplerle su seviyesi düşerek yok olmaya yüz tutmuş Eğirdir Gölüne çözüm arayışları sürüyor. Eğirdir Gölü, İstanbul’daki hemşerilerimizin katılımı ile 17 Eylülde bir kez daha masaya yatırılacak. Etkinliğe İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nda katılması bekleniyor. Son yıllarda kuraklığa bağlı olarak su kaybının yaşandığı, bunun dışında vahşi sulama, çevresindeki gölet sayısın artması, su kaynaklarının yok edilmesi gibi sebeplere dayalı olarak her geçen gün çekilmeye ve kurumaya yüz tutmuş Eğirdir Gölünün yeniden eski cazibesine kavuşması için çözüm önerileri bir kez daha masaya yatırılacak. İstanbul’daki hemşerilerimizin organize ettiği etkinlik 17 Eylül Salı günü gerçekleşecek. İBB Ali Emiri Efendi Kültür merkezinde  saat 17.oo de başlayacak programda  açılış konuşmasını  Dr. Öğr. Üyesi Önder Yüksel Eryiğit yapacak. Dr. Erol Kesici ve Prof. Dr. Rukiye Eker’in moderatörlüğünde Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu birer konuşma yapacaklar. Kesici ve Eker’in sunumları sonrasında soru cevap kısmında katılımcılar Eğirdir Gölü ile ilgili tereddütlerini ve önerilerini dile getirebilecekler. Sonuç bildirgesini TTKD Bilim danışmanı Erol Kesici’nin yapacağı etkinlik toplu fotoğraf çekimi ile sona erecek. Etkinliğe Isparta’dan CHP Milletvekili H.Yalım Halıcı, Gönen Belediye Başkanı Osman Kesmen, medya mensupları ile çok sayıda katılımın olması bekleniyor. Öte yandan etkinlik öncesi hemşerilerimiz sosyal medya üzerinden açıklama yaparak etkinliğin önemine dikkat çekmeye çalıştılar. ISVAK İstanbul şube başkanı Güler Bengüer yaptığı paylaşımda şunları dile getirdi. ‘Eğirdir gölü öldüğünde turizmi de, tarımı da bitecek geriye dev bir bataklık, hastalık üretecek bir sürü bakteri ve en önemlisi SUSUZLUK kalacak. Sizleri bir su damlası olmaya davet ediyoruz. ‘ dedi. Yalvaçlı hemşerimiz Y.Doç.Dr. Asuman Akgün’de değerlendirmesinde şu görüşleri dile getirdi. ‘’Ancak göllerimizin kuruması (kurutulması daha doğru bir ifade sanırım), çok sevdiğim, aşık olduğum dağlarımızın, madencilere peşkeş çekilerek, akarsu kaynaklarımız olan dağlarımızın paramparça edilmesinden bağımsız değil.Ayrıca en önemli su yataklarının, kaynağından itibaren, her bir kot farkına kadar bir sürü kişi ve kuruluşlara aynı şekilde verilmiş olmasından da bağımsız değil. Eğirdir gölünün etrafındaki yolun üst kısmında olan bütün yerleşim yerlerinin göl kenarına gelip, bahçe açmalarından, yerleşmelerinden ve vahşi sulama yapmalarından da bağımsız değil. Bunlara ilave olarak göl altındaki su kayıplarının önlenememesi de enteresan.Koskoca Eğirdir gölümüz, herkesin gözü önünde kurutuluyor adeta.’ İfadelerini kullandı. Etkinliğe katılacak olan ve bugüne kadar yüzlerce açıklaması ile endişesini dile getiren. SDÜ ESÜF Em. Öğr. Üyesi, TTKD Bilim Danışmanı Erol Kesici de paylaşımında şunları ifade etti: “Çevresindeki zengin bitki örtüsü ile yüzlerce çeşit canlıyı barındıran ve çevresine hayat veren göllerimizde geleneksel yöntemlerle suyun aşırı kullanımı-israfı ve kirletilmesi sebebiyle “susuz” kalmaktayız. Bu kapsamda sorunların ötelenmesinden dolayı büyüyen tehlikenin, artan kayıpların önüne bir an önce geçmek ve sorunları çözücü politikaları ele almak adına alanında uzmanlarla 17 Eylülde toplantı gerçekleştirilecektir. Doğa suyun “tek” fabrikasıdır ve su en iyi düzenleyici sisteme sahip olup, yaşam için masrafsız karar vericidir. Onu hali neyse yaşamın da hali odur. Ekonomi ve ekoloji uyum içinde olmalıdır. Elbette doğadan ve ürünlerden yararlanacağız. Fakat ekonomik ayak izimiz ekolojik ayak izimizden çok geri olması gerekir. Doğayı tüketerek, kısa süreli bir ekonomik kazanç elde etmek, çevre kirliliği ve hidrolojik kuraklığa sebep olmaktadır. Bu da iklim, tarım ve sosyal “kuraklığa” artırarak “iklim krizi ve küresel ısınmaya” neden olmaktadır. Gelişen bilim ve teknoloji modern sulama, üretim yönetimi ilkesi ile doğa öncelikle yaklaşımlarla daha az su kullanarak, kayıplara engel olunarak su kaynaklarımızın – göllerin su bütçelerini ekosistemlerini korumak, aynı zamanda iklimi, gıdayı, sağlığı ve ekonomiyi de korumak demektir. Aç kalabilir ama susuz kalamayız. Göllerimizin ve diğer su kaynaklarımızın sadece günümüzün değil; gelecek zamanla, gelecek nesilleri ekonomi ve yaşam kaynağı olarak düşünerek mirasımızı en güzel şekilde korumalıyız. Bu bağlamda “yaşam kaynaklarımızın” bütüncül bir yaklaşımını ele alarak koruyucu çalışmalar belirlemek adına; bilim insanlarının, yerel yöneticilerin, konuya ilgi duyan tüm yurttaşlarımızın, medyanın, ilgili kurum ve kuruluşlardan temsilcilerin geleceğimize katkılarının alınmasını hedefliyoruz.' dedi.

Kuraklık, Vahşi Sulama gibi çeşitli sebeplerle su seviyesi düşerek yok olmaya yüz tutmuş Eğirdir Gölüne çözüm arayışları sürüyor. Eğirdir Gölü, İstanbul’daki hemşerilerimizin katılımı ile 17 Eylülde bir kez daha masaya yatırılacak. Etkinliğe İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nda katılması bekleniyor.

Son yıllarda kuraklığa bağlı olarak su kaybının yaşandığı, bunun dışında vahşi sulama, çevresindeki gölet sayısın artması, su kaynaklarının yok edilmesi gibi sebeplere dayalı olarak her geçen gün çekilmeye ve kurumaya yüz tutmuş Eğirdir Gölünün yeniden eski cazibesine kavuşması için çözüm önerileri bir kez daha masaya yatırılacak. İstanbul’daki hemşerilerimizin organize ettiği etkinlik 17 Eylül Salı günü gerçekleşecek. İBB Ali Emiri Efendi Kültür merkezinde  saat 17.oo de başlayacak programda  açılış konuşmasını  Dr. Öğr. Üyesi Önder Yüksel Eryiğit yapacak. Dr. Erol Kesici ve Prof. Dr. Rukiye Eker’in moderatörlüğünde Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu birer konuşma yapacaklar. Kesici ve Eker’in sunumları sonrasında soru cevap kısmında katılımcılar Eğirdir Gölü ile ilgili tereddütlerini ve önerilerini dile getirebilecekler. Sonuç bildirgesini TTKD Bilim danışmanı Erol Kesici’nin yapacağı etkinlik toplu fotoğraf çekimi ile sona erecek. Etkinliğe Isparta’dan CHP Milletvekili H.Yalım Halıcı, Gönen Belediye Başkanı Osman Kesmen, medya mensupları ile çok sayıda katılımın olması bekleniyor.

Öte yandan etkinlik öncesi hemşerilerimiz sosyal medya üzerinden açıklama yaparak etkinliğin önemine dikkat çekmeye çalıştılar. ISVAK İstanbul şube başkanı Güler Bengüer yaptığı paylaşımda şunları dile getirdi. ‘Eğirdir gölü öldüğünde turizmi de, tarımı da bitecek geriye dev bir bataklık, hastalık üretecek bir sürü bakteri ve en önemlisi SUSUZLUK kalacak. Sizleri bir su damlası olmaya davet ediyoruz. ‘ dedi.

Yalvaçlı hemşerimiz Y.Doç.Dr. Asuman Akgün’de değerlendirmesinde şu görüşleri dile getirdi. ‘’Ancak göllerimizin kuruması (kurutulması daha doğru bir ifade sanırım), çok sevdiğim, aşık olduğum dağlarımızın, madencilere peşkeş çekilerek, akarsu kaynaklarımız olan dağlarımızın paramparça edilmesinden bağımsız değil.Ayrıca en önemli su yataklarının, kaynağından itibaren, her bir kot farkına kadar bir sürü kişi ve kuruluşlara aynı şekilde verilmiş olmasından da bağımsız değil. Eğirdir gölünün etrafındaki yolun üst kısmında olan bütün yerleşim yerlerinin göl kenarına gelip, bahçe açmalarından, yerleşmelerinden ve vahşi sulama yapmalarından da bağımsız değil. Bunlara ilave olarak göl altındaki su kayıplarının önlenememesi de enteresan.Koskoca Eğirdir gölümüz, herkesin gözü önünde kurutuluyor adeta.’ İfadelerini kullandı.

Etkinliğe katılacak olan ve bugüne kadar yüzlerce açıklaması ile endişesini dile getiren. SDÜ ESÜF Em. Öğr. Üyesi, TTKD Bilim Danışmanı Erol Kesici de paylaşımında şunları ifade etti: “Çevresindeki zengin bitki örtüsü ile yüzlerce çeşit canlıyı barındıran ve çevresine hayat veren göllerimizde geleneksel yöntemlerle suyun aşırı kullanımı-israfı ve kirletilmesi sebebiyle “susuz” kalmaktayız. Bu kapsamda sorunların ötelenmesinden dolayı büyüyen tehlikenin, artan kayıpların önüne bir an önce geçmek ve sorunları çözücü politikaları ele almak adına alanında uzmanlarla 17 Eylülde toplantı gerçekleştirilecektir. Doğa suyun “tek” fabrikasıdır ve su en iyi düzenleyici sisteme sahip olup, yaşam için masrafsız karar vericidir. Onu hali neyse yaşamın da hali odur. Ekonomi ve ekoloji uyum içinde olmalıdır. Elbette doğadan ve ürünlerden yararlanacağız. Fakat ekonomik ayak izimiz ekolojik ayak izimizden çok geri olması gerekir. Doğayı tüketerek, kısa süreli bir ekonomik kazanç elde etmek, çevre kirliliği ve hidrolojik kuraklığa sebep olmaktadır. Bu da iklim, tarım ve sosyal “kuraklığa” artırarak “iklim krizi ve küresel ısınmaya” neden olmaktadır. Gelişen bilim ve teknoloji modern sulama, üretim yönetimi ilkesi ile doğa öncelikle yaklaşımlarla daha az su kullanarak, kayıplara engel olunarak su kaynaklarımızın – göllerin su bütçelerini ekosistemlerini korumak, aynı zamanda iklimi, gıdayı, sağlığı ve ekonomiyi de korumak demektir. Aç kalabilir ama susuz kalamayız. Göllerimizin ve diğer su kaynaklarımızın sadece günümüzün değil; gelecek zamanla, gelecek nesilleri ekonomi ve yaşam kaynağı olarak düşünerek mirasımızı en güzel şekilde korumalıyız. Bu bağlamda “yaşam kaynaklarımızın” bütüncül bir yaklaşımını ele alarak koruyucu çalışmalar belirlemek adına; bilim insanlarının, yerel yöneticilerin, konuya ilgi duyan tüm yurttaşlarımızın, medyanın, ilgili kurum ve kuruluşlardan temsilcilerin geleceğimize katkılarının alınmasını hedefliyoruz.' dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ispartamanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.