HERKES ZENGİN GİBİ YAŞAMAYA ÇALIŞIYOR
HERKES ZENGİN GİBİ YAŞAMAYA ÇALIŞIYOR
58 yıllık tecrübesiyle her gün’ Bismillah’ deyip dükkanını açan Ayakkabıcılar Sitesi esnaflarından zanaatkar Hasan Hüseyin Sarıkaplan mesleğini ve el emeğinin kıymetini Manşet Gazetesi’ne anlattı.
Ülkemizde unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden biri olan ‘Ayakkabı Tamirciliği’ Isparta ‘da da sayılı usta tarafından sürdürülüyor. Bir bir yok olan ata meslekleri zaman zaman kendini gösterse de tamir denilen kavram tarihe karışıyor. Ayakkabıcılar Sitesi olarak adlandırılan ve bünyesinde pek çok zanaatkar barındıran iş hanının 2.katında mesleğini her şeye rağmen inatla devam ettiren Hasan Hüseyin Sarıkaplan kalaycılık, çömlekçilik gibi yok olmaya yüz tutan mesleklere ayakkabı tamirciliğinin de katıldığını ifade etti.
1954 doğumlu olan ve 58 yıllık tecrübesiyle Sarıkaplan şunları söyledi :
‘Orta ikiden ayrıldıktan sonra başladım, halen daha devam ediyorum. Ağabeyim ve kardeşim de bu işi yapıyordu ailemde iş meslek öğrenmem için onların yanına yönlendirdi. Esas mesleğim sayacılıktır. (ayakkabının yüz kısmını dikmek) Bizim zamanımızda anne baba çocuğu ustanın yanına verirdi, eti senin kemiği benim derdi. Artık bu meslek son meyvelerini veriyor. Bundan sonra 5-10 yılı ancak var. Avrupa gibi eskisini at yenisini giy düzenine geldik. Son dönemde de mali durumu iyi olanlar eskiye rağbet etmiyor, hemen yenisini alıyor ama mali gücü az olanlar mecburen tamir ettirip biraz daha kullanıyor. Çöplere atılan kıyafetler ayakkabılar görüyorum . Önceden zengin tabaka fakir tabaka orta tabaka vardı Şimdi herkes zengin gibi yaşamaya çalışıyor.’
SON DÖNEMDE KIYMET BİLİNMEYE BAŞLANDI
‘Şimdi sigortası maaşı derken yetişmek güç. Dükkan kiraları yüksek, personel giderleri fazla . Sanat dalında fazla para kazanamayıp farklı sektörlere inşaat sektörüne geçen arkadaşlarımız oldu. Bir usta elinde sermeyesi ile günde 100 TL kazanamazken inşaata gidip eline bir kürek alınca 800-1000 yevmiye alıyor. Bizim sektörümüz maalesef para kazanamadığımız için kaybolup gidiyor. Tabandan gelen de olmayınca gittikçe zayıfladı. Şu son dönemde fiyatlar yükselince kıymet bilinmeye başlandı ama tabandan gelen kalmadı. Önceden 5 yıl zorunlu eğitim vardı, 8 yıla çıktı, 12 yıl derken çırak gelmedi, herkes okumaya yöneldi zanaat meslek öğrenmeye gelen kalmadı. Sanayi sektörü kundura sektörü terzilik sektörü hepsi aynı sorunu yaşıyor. Çocukların aslında küçük yaşlarda kabiliyetleri yetenekleri kendisini belli ediyor . Okullara bu kaybolan sanat dalları bölüm olarak koyulmalı ve ilgisi yeteneği olan çocuklarımız yönlendirilmeli. Bu zanaatlar kaybolmamalı, yetişen bir nesil olmalı.’ Dedi.
Fabrikasyon ürünlerin pek çoğunda kalite olmadığını belirten Hasan Hüseyin Sarıkaplan önceden deri kullanıldığını şimdi seri üretim imitasyon ürünlerin suni derilerin olduğunu bunun da ayak sağlığını bozduğunu belirtti. Önceden el emeğinin eziyetli ama kıymetli olduğunu ifade eden Sarıkaplan şimdi teknolojinin gelişmesiyle el emeğinin değersizleştiğini söyledi. Hala daha bu meslekten kopamadığını ; bugün bırakalım yarın bırakayım derken bırakamadığını ifade etti. Kahve kültürü de olmadığını söyleyen Sarıkaplan, orada vakit öldüreceğine burada üreten taraf olmanın kıymetini anlattı. En azından kendi toprağı olanların toprağında üretim yapması gerektiğini belirtti.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.