SİBER SALDIRILARA KARŞI HAZIR MIYIZ?

İsrail’in, Lübnan’a karşı iki gündür üst üste gerçekleştirdiği Siber Saldırılardan sonra, akıllara Türkiye ye karşı böyle bir saldırı olursa nolur? Milyonlarca iletişim aracı kullanan vatandaşlar olası siber saldırıya karşı hazır mı? İsrail hükümetinin siber saldırıları sonrasında Lübnan’da onlarca insan hayatını kaybetti, binlerce insanda yaralandı. İki gündür üst üste gerçekleşen saldırılarda çağrı cihazları ve radyolar hedef alınırken, uzmanlar uydu aracılığı ile internet üzerinden çalışan tüm cihazların patlamaya hazır birer bomba olduğunu dile getirdiler. Dijital teknolojinin uydu aracı ile çalıştığına dikkat çeken uzmanlar, İsrail’de yazılımcıların bilgiye ve hedefe rahatlıkla ulaşabileceğini ve özel bir yazılımla patlamaları gerçekleştirebileceklerini dile getirdiler. Teknolojik cihazlardaki batarya ve pili kısa devre ile infilak ettirildiğini, patlama ile birlikte büyük bir alev topu oluşabileceğini ve patlatılan cihazların parçalarının insanı öldürebileceğine dikkat çeken uzmanlar Türkiye’de vatandaşların bu tür cihazları kalbe yakın bölgelerde taşımamalarını, özellikle cep telefonlarının vücudun dışında taşınması gerektiğini ifade ettiler. Öte yandan uzun yıllar TOBB üniversitesinde bölüm başkanlığı yapan ve halen yurt dışında bulunan Prof. Dr. Oğuz Ergin yaptığı açıklamada şunları dile getirdi. ‘Dün İsrail tarafından gerçekleştirilen bir saldırı, donanım truva atı tehdidinin ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi. İsrail’in, stratejik cihazlara elektronik bileşenlere yerleştirdiği gizli devreler aracılığıyla müdahale ettiği iddiaları dünya genelinde büyük yankı uyandırdı. Bu saldırılar, özellikle savunma sanayi gibi kritik alanlarda büyük riskler yaratıyor. Donanım truva atı, bir yonganın veya elektronik bileşenin kötü niyetle değiştirilmesi anlamına geliyor ve bu tür devrelerin tespiti hem son derece zor, hem de maliyetli. Başta ABD ve Çin olmak üzere birçok ülke, bu tür tehditlere karşı TÜBİTAK benzeri araştırma ve geliştirme kurumlarına yüksek bütçeler ayırarak önlem almak için çalışmalar yürütüyor. İki ülke, birbirlerine yönelik casusluk riskine karşı savunma sanayi gibi stratejik sektörlerde kullanılan yongaların kendi ülkelerinde üretilmesi zorunluluğunu getirdi. Türkiye için de benzer bir tehdit söz konusu. Uzmanlar, savunma sanayi başta olmak üzere kritik birimlerde kullanılan elektronik bileşenlerin yerli üretimle sağlanması gerektiğine dikkat çekiyor. Dışarıdan ithal edilen cihazların içinde gizli bir truva atı olup olmadığını anlamak çoğu zaman mümkün değil. Bu sebeple, Türkiye’nin kendi yongalarını üretmesi, milli güvenliği tehdit eden bu tür saldırılara karşı bağımsızlık sağlaması açısından büyük önem taşıyor.’