Gazeteciliğe başladığım ilk günden itibaren Ispartasporu yakınen takip ediyorum. Bugüne kadar birçok haber ve yorum yaptığım kulübümüzün başarılı olması için naçizane fikirlerimi dile getirmeye çalıştım.
Geçtiğimiz günlerde dört bölüm halinde bu yılki başarının öyküsünü ve yeni sezonda yapılması gerekenlerden bahsettim.
Bugün bir kez daha bazı şeyleri hatırlatmakta yarar var. Yazımın başlığında da ifade ettiğim gibi başarının tek yolu Camia olabilmektir.
Şehrin tüm bireyleri, kurumları, STK’ları ile kenetlenerek birliktelik sağlayabilirsek, aynı dili konuşabilirsek başarı kendiliğinden gelecektir.
Camianın içine,
Siyaset kurumu,
Yerel yönetimler.
Devletin kurumları, Valilik ve daire müdürleri
Sivil toplum kuruluşları
İş dünyası
Medya mensupları
Kulüp başkan ve yöneticileri
Taraftarlar ve
Futbolun içinden gelmiş, futbolu bilen üst akıllar.
Bunlardan birinin, ya da birkaçının eksik olması, muhalif olması ve ya da camianın dışında kalması başarıyı engeller. Her şeyin para olmadığı camialarda bazen akla, bazen de yürekten desteğe, gönüllüğe ihtiyaç vardır.
Hani gölge etme başka ihsan istemem derler ya!
Gölge etmesinler, sessiz kalsınlar ve sadece izlesinler!
Evet, 11 yıllık hasret sona erdi ve Isparta gibi birçok alanda marka olmuş şehrin takımı profesyonel liglerde mücadele hakkı kazandı. Bununla birlikte iki takımımızda BAL liginde mücadele edecek ve belki onlarda profesyonel lige çıkabilmek için kendi imkanları, bilgileri ve güçleri doğrultusunda hedef belirleyecekler.
Takımın 3. lige çıkmasında emeği geçenlere daha önceki yazılarımda teşekkür etmiştim. Özellikle Süreyya Sadi Bilgiç ve Atakan Yazgan’ın Futbol federasyonunu ikna etmeleri ve projelerini kabul ettirmeleri zaman alsa da mutlu sona ulaşılmıştır. Bütün bunları bir kenara bırakalım ve önümüze bakalım. Şimdi önümüzde yeni bir hedef var ve bu hedefe emin adımlarla yürümek için kolları sıvamalı ve hızlı hareket etmeliyiz.
Liglerin başlayıp başlamayacağı bile belli olmayan bir sürecin içinde 21 Eylül tarihi özellikle lige yeni çıkan takımlar için büyük bir handikap...
Süre kısa olmasına rağmen Türk futbolunu, özellikle genç yetenekleri iyi bilen, bugüne kadar birçok ismi Türk futboluna kazandırmış tecrübeli, futbol dünyasının marka ismi Sadi Tekelioğlu’nu takımın başına getirmek ve sezona onunla başlamak, sanki maça 1-0 önde başlamak gibi bir şey...
En büyük transferi yapan ve takımın başına getiren Sayın Yazgan ve emeği geçenleri tebrik etmek istiyorum. Tekelioğlu en kısa zamanda takımın iskeletini oluşturacak ve çalışmalara başlayacak.
Dar zamanda büyük işler başarmak zorundayız.
Camianın içinde yer alan bizler, yani medya mensupları olarak hep destek ve tam destek diyerek, hem kamuoyunu bilgilendirme adına, hem de yorumlarımızla işin içinde olanlara moral ve motivasyon sağlama adına üzerimize düşeni yapacağız.
Biz şehrimizi de takımımızı da başkan ve yöneticilerimizi de çok seviyoruz ve onların başarılı olmasını istiyoruz.
Camianın içinde olan diğer kurum, kuruluş ve bireylerinde aynı hassasiyetle, aynı inançla maddi ve manevi destek vermeleri ile inanın başarı kendiliğinden gelecektir.
30 yıllık gazeteci olarak şunun altını kalın harflerle çizerek yazımı noktalamak istiyorum. Isparta her alanda başarılı olabilecek marka bir şehir. Tek eksiğimiz birliktelik, güven ve inanç! Saygılarımla.
Hakan YAMAN