7 Haziran seçim sonuçları ortada... 4 partili bir meclis oluşmuştur.      Hiçbir parti tek başına iktidarı kurabilecek Milletvekili sayısına ulaşamamıştır.      4 Partiden bir hükümet çıkarmı?    İşte bu sorunun cevabını bulabilmek için biraz bekleyeceğiz...      Liderlerin seçim sonuçları üzerine yaptığı ilk değerlendirmeleri hep birlikte izledik.      Ne CHP, Ne MHP, Ne de HDP, AK parti ile koalisyon kurmaya yanaşmıyorlar...      Peki AK partinin olmadığı bir hükümet sözkonusu olur mu. Kocaman bir HAYIR.... MHP asla HDP ile bir koalisyon kurmaz.      Peki bir başka alternatif düşünecek olursak.      AK partiye dışardan destek verilerek azınlık hükümeti kurulabilir mi?  Evet bu mümkün olan bir olasılık. MHP ve HDP dışardan destek vererek hükümetin güvenoyu almasını sağlayabilir.      Peki bu sağlıklı bir yöntem olur mu?       Bu olasılıkta tartışılır ama sağlıklı olacağını tahmin etmiyorum.      Zira azınlık hükümetine destekveren HDP’nin talepleri ülkeyi kaosa sokar ve şartları çok ağır olur.      Birbaşka alternatif CHP ve MHP hükümetine HDP destek verir mi. Buda mümkün. Verebilir.Fakat bunuda MHP’nin kabul edeceğini tahmin etmiyorum. MHP lideri Bahçeli hiçbir şekilde HDP’nin güdümündeki bir koalisyonun içinde olmaz.      Tüm bu olasılıklardan çıkan sonuç. Seçimin kilit partisi olan HDP tüm dengeleri değiştirmiş ve ülkeyi bir çıkmazın içine sokmuştur.      Peki HDP’nin bu kadar yüksek oy alması ve ülkeyi çıkmaza sokmasının sebebi nedir?      Bunla ilgilide çok farklı yorumlar yapılmıştır.      Bana göre HDP’nin bu kadar fazla oy almasının en önemli üç faktöründen birisi CHP’nin aşırı uç seçmeni HDP’yi destekleyerek barajı aşmasına katkı sağlamıştır. Neden diye soracak olursanız. CHP’nin tek başına iktidara gelemeyeceğini düşünenler çözümü HDP’nin barajı aşmasında bulmuştur.      Yine daha önceki seçimlerde AK partiyi destekleyen Doğu, Güneydoğu ve İstanbuldaki kürt seçmenler bu kez HDP’yi destekleyerek barajı aşmasını sağlamıştır.      Üçüncü bir faktör ise HDP seçim kampanyasını çok iyi yürütmüş, sadece kendi bölgesinde değil, Türkiyenin bütün illerinde örgütünü harekete geçirerek seçim kampanlarını yürütmüştür.      Bu arada bazı medya organlarının HDP’nin önde gelen isimlerini ekranlarına ve gazetelerine taşıyarak seçmeni yönlendirmiştir...      7 Haziran seçimlerinden çıkartılacak çok ders olduğunu düşünüyorum. Özellikle siyasi parti Genel başkanları çıkan bu tabloyu çok iyi okumalı ve bundan sonra adımlarını buna göre atmalı...      Yarın bir seçim olsa, yani hükümetin kurulamadığını ve erken seçim kararı alındığını farzedelim...      Çıkacak tablonun 7 Haziran seçimlerinden farklı olacağını düşünmüyorum.      Düşünebiliyormusunuz % 41 oy alan bir parti tek başına hükümet kuramıyor.      Siyasi partilerin anlaşarak hem Anayasayı değiştirmeleri, hemde seçim sistemini yenilemeleri gerekir diye düşünüyorum.      Örneğin seçim sonuçlarında bir siyasi parti tek başına hükümeti kuracak çoğunluğa ulaşamıyorsa, bir hafta sonra ikinci tur seçimlerine en fazla oy alan iki partinin yeniden seçime girmesi sağlanabilir. Yani iki turlu seçimlerde ne koalisyon olur ne de siyasi istikrarsızlık...      Sadece siyasi istikrar değil, ekonomik istikrarda çok önemli. Belirsizlik piyasada korkuya, endişeye sebep olur. Ülkenin her alanda zarara ve zaafa uğramaması adına siyasi partilerin liderlerine büyük sorumluluk ve görevler düşüyor.      Bu çıkmazı aşmak ve istikrarı sürdürmek adına biraraya gelip çözüm üretmek onların görevi.      Seçmenin iradesi her dört partiyede bir ikazdır.       Bu seçimden kimse zaferle ayrıldığını düşünmesin. Özellikle HDP’nin bu süreçte kendisine verilen oylara güvenerek boyunu aşan tavır, davranış ve söylemlerden uzak durması gerek, aksi halde bu seçmen emanet verdiği oyları geri almasını bilir... Yarın Isparta sonuçlarını yorumlayacağım...