7 Haziran seçimlerinin üzerinden üç hafta geçti. 25. dönem Milletvekilleri mecliste yemin ettiler ve resmen göreve başlamış oldular. Temayüller gereği Meclis önce başkanını seçecek ve sonrasında Cumhurbaşkanı hükümeti kurmak için en fazla oyu alan AK parti Genel başkanı, Başbakan Ahmet Davautoğlunu görevlendirecek. Meclis başkanlığıda, hükümet kurmak kadar önem arzediyor. Mecliste temsil edilen 4 siyasi partinin de meclis başkanlığı için belirlediği isimler bu hafta içerisinde kıyasıya bir yarışla ipi göğüslemeye çalışacaklar. İlk turda dört adaydan herhangi birisinin salt çoğunluğa ulaşma şansı yok, ikinci ve üçüncü tur oylamadan sonra en fazla oyu alan aday meclisin yeni başkanı olacak. Şayet AK parti, MHP ile koalisyon hükümeti kurulacak olursa, muhtemelen Meclis başkanıda MHP adayı Ekmeleddin İhsanoğlu olur. Birbaşka ihtimal ise AK parti - CHP koalisyon hükümetinin kurulması durumunda bu kez Meclis başkanı CHP adayı Deniz Baykal olabilir. Birbaşka ihtimalde koalisyon ihtimalleri öncesinde meclis başkanlığı normal seyirinde giderse bu kez AK parti adayı İsmet Yılmaz’ın son turda en fazla oyu alarak meclis başkanı olma ihtimalide var. Evet tüm bu ihtimaller ve senaryolar bu hafta içerisinde şekillenir ve önümüzdeki hafta netleşir.   Gelelim olası koalisyon hükümetine ve sonrasındaki gelişmelere... 7 Haziran seçiminde en fazla oyunu alan ve mecliste en fazla sandalyesi bulunan AK partinin hükümeti kurmakla görevlendirilmesi sonrasında başlayacak turlarda CHP-MHP ve HDP’nin tavrı, tutumu, beklentilerine göre AK partinin kiminle koalisyon kuracağıda netleşmiş olacak. Her ne kadar yapılan kamuoyu araştırmaları ve STK’ların talepleri AK parti-MHP koalisyonunun kurulması yönünde olsada, MHP’nin kırmızı çizgileri bu ihtimali zayıflatıyor. Ne CHP, Ne MHP, Ne de HDP, AK partinin kuyruğu olmak istemiyor. Adeta zoraki evlilik gibi yapılacak olan koalisyon hükümetinin de ömrünün uzun olacağını tahmin etmiyorum. Zaman içerisindeki görüş ayrılıkları kadar muhalefetin eleştirileri ve yüklenmesi ile bu ortaklığın çok uzun süreceğine ihtimal vermiyorum. Koalisyon hükümeti kurulur ama ömrünün uzun olacağını düşünmüyorum. 2016 yada en geç 2017 yılında yeni bir seçim olacağını düşünüyorum. Bu arada analiz uzmanı, gazetemiz köşe yazarı Emekli Albay Cemil Antalyalı’nın bugün başlayan ve hafta içerisinde devam edecek olan siyasi analizlerini iyi okumanızı tavsiye ederim. 7 Haziran seçimleri öncesinde bazı çevrelerin AK partiyi yıpratma ve hükümeti düşürme girişimlerinin sonuçsuz kalması nedeniyle yeni bir oyunla bu süreci sekteye uğratacak yeni formülün 7 Haziran seçimlerinde HDP’nin barajı aşmasını sağlayarak AK partinin tek başına iktidar olmasının önüne geçme fikrinin bugün gerçeğe dönüştüğünü kaleme aldı. Yazarımız Antalyalının ikinci bölüm yazısında gündeme getireceği husus ise insanın kanını donduracak cinsten. Yazının ipuçlarını benimle paylaşan Antalyalının analizleri ve tahminleri Türkiyenin özellikle dışardan nasıl yönetildiğinin de ipuçlarını veriyor. Bu arada AK partinin tek başına iktidara gelememesinin ve oylarının düşmesinin sebeplerini araştıran anket şirketlerinin elde ettiği veriler arasında dikkatimi çeken en önemli kriter Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimlerde meydanlara inmesi olarak gösterildi. Ankete katılanların % 70’e yakını Erdoğan’ın tarafsızlığını yitirdiğini ifade etti Bir başka anket sonucu ise olası bir erken seçimde partilerin oylarının aynı kalması yönünde.... Siyaset sessizliğini koruyor. Bu haftadan itibaren siyasetin ateşi yükselmeye başlar....