GÜL SEZONU BAŞLADI...
Isparta denince artık aklımıza gelen ilk şey GÜL oluyor. Dünyanın Gül üretiminin büyük bir bölümünü karşılayan Isparta’da Gül toplama sezonu başladı. Haziran ayının sonuna kadar devam edecek olan Gül sezonunu sadece üretim olarak değil, turizm olarak ta değerlendirmemiz gerekiyor.
Geçtiğimiz yıl bir vesile ile gittiğim 8 milyon nüfuslu Avusturyaya yılda 16 milyon turist geldiğinde şaşkınlığımı gizleyememiştim!...
16 milyon turist Avusturyaya, dolayısı ile Viyana neden gelir ki? Bu sorunun cevabını yine Avusturyada yaşayan Türklerden öğrendim.Viyanaya gelen turislerin bir bölümü kayak yapmaya, bir bölümü Viyananın tarihi dokusunu görmeye, bir kısmıda viyana müzesini görmeye geliyormuş.
Dünyanın dört bir yanından gelen bu turistler marka olmuş Viyananın sokaklarını, tarihi binalarını, müzesini, kültürünü, doğasını kısacası görmek istediği herşeyi görüp gidiyor.
Peki, 75 milyon nüfusu olan ülkemizi Avusturya ile kıyaslarsak yılda 150 milyon turist gelmesi gerekiyor. Üstelik ülkemiz dünyanın en zengin tarihine, kültürüne sahip. Dört mevsimin yaşandığı, deniz, kum ve Güneşin olduğu bir ülkeye neden bu kadar az turis geliyor?
İşte bu sorunun tek cevabı var o da tanıtım eksikliği ve pazarlama.... Ülkemiz turizmde bir marka olması için doğal zenginliklerimizi dünyaya en iyi şekilde pazarlamak gerekiyor...
Isparta, gerek ülkemizde gerekse yurt dışında gördüğüm doğal zenginlikleri en fazla olan herşeyin tabi olduğu kentlerden birisi.
Gül, dünyada sadece Isparta’da yetişiyor. 7 renkli gölümüzün tüm özellikleri ve güzelliklerini Allah Eğirdir’e vermiş. Sütçüler yazılı kanyon. Ş.Karaağaç kızıldağ, Gölcük milli parkımız, Atabey Ertokuş medresesi, Ş.karaağaç kızıldağ, Yalvaç inanç turizmi, Aksu zindan mağarası, İslamköy demokrasi müzesi, Gelendost miryekefolan savaşının bulunduğu topraklar, Uluborlu kirazı, kesme çiçek, lavanta, Ayazmana ve Gökçay.... Bu örnekleri çoğaltmak, Burdur Sagalos ve insuyu mağarası, denizli pamukkale, Konya mevlana ve Antalya ile entegre ettiğimiz zaman, bölgemizin bir turizm cenneti olduğunu rahatlıkla görebiliriz...
Biz esas konumuza gelelim ve Gül turizmini nasıl artırabiliriz bunun hesabını yapalım. Güneykent Gül turizminin öncülüğünü başlatmış ve her yıl artan turist sayısı ile hedefe kilitlenmiştir.
Buradan tüm Ispartalılara sesleniyorum. her türlü gül resmini sosyal paylaşım sitelerinde paylaşın, Ispartayı, Gülü anlatın. Gülün manevi değerlerinden, kokusundan, güzelliğinden bahsedin ki, Ispartaya daha fazla yerli ve yabancı turist gelsin...
GÜL TURİZMİNİ ARTIRMALIYIZ!
GÜL SEZONU BAŞLADI...
Isparta denince artık aklımıza gelen ilk şey GÜL oluyor. Dünyanın Gül üretiminin büyük bir bölümünü karşılayan Isparta’da Gül toplama sezonu başladı. Haziran ayının sonuna kadar devam edecek olan Gül sezonunu sadece üretim olarak değil, turizm olarak ta değerlendirmemiz gerekiyor.
Geçtiğimiz yıl bir vesile ile gittiğim 8 milyon nüfuslu Avusturyaya yılda 16 milyon turist geldiğinde şaşkınlığımı gizleyememiştim!...
16 milyon turist Avusturyaya, dolayısı ile Viyana neden gelir ki? Bu sorunun cevabını yine Avusturyada yaşayan Türklerden öğrendim.Viyanaya gelen turislerin bir bölümü kayak yapmaya, bir bölümü Viyananın tarihi dokusunu görmeye, bir kısmıda viyana müzesini görmeye geliyormuş.
Dünyanın dört bir yanından gelen bu turistler marka olmuş Viyananın sokaklarını, tarihi binalarını, müzesini, kültürünü, doğasını kısacası görmek istediği herşeyi görüp gidiyor.
Peki, 75 milyon nüfusu olan ülkemizi Avusturya ile kıyaslarsak yılda 150 milyon turist gelmesi gerekiyor. Üstelik ülkemiz dünyanın en zengin tarihine, kültürüne sahip. Dört mevsimin yaşandığı, deniz, kum ve Güneşin olduğu bir ülkeye neden bu kadar az turis geliyor?
İşte bu sorunun tek cevabı var o da tanıtım eksikliği ve pazarlama.... Ülkemiz turizmde bir marka olması için doğal zenginliklerimizi dünyaya en iyi şekilde pazarlamak gerekiyor...
Isparta, gerek ülkemizde gerekse yurt dışında gördüğüm doğal zenginlikleri en fazla olan herşeyin tabi olduğu kentlerden birisi.
Gül, dünyada sadece Isparta’da yetişiyor. 7 renkli gölümüzün tüm özellikleri ve güzelliklerini Allah Eğirdir’e vermiş. Sütçüler yazılı kanyon. Ş.Karaağaç kızıldağ, Gölcük milli parkımız, Atabey Ertokuş medresesi, Ş.karaağaç kızıldağ, Yalvaç inanç turizmi, Aksu zindan mağarası, İslamköy demokrasi müzesi, Gelendost miryekefolan savaşının bulunduğu topraklar, Uluborlu kirazı, kesme çiçek, lavanta, Ayazmana ve Gökçay.... Bu örnekleri çoğaltmak, Burdur Sagalos ve insuyu mağarası, denizli pamukkale, Konya mevlana ve Antalya ile entegre ettiğimiz zaman, bölgemizin bir turizm cenneti olduğunu rahatlıkla görebiliriz...
Biz esas konumuza gelelim ve Gül turizmini nasıl artırabiliriz bunun hesabını yapalım. Güneykent Gül turizminin öncülüğünü başlatmış ve her yıl artan turist sayısı ile hedefe kilitlenmiştir.
Buradan tüm Ispartalılara sesleniyorum. her türlü gül resmini sosyal paylaşım sitelerinde paylaşın, Ispartayı, Gülü anlatın. Gülün manevi değerlerinden, kokusundan, güzelliğinden bahsedin ki, Ispartaya daha fazla yerli ve yabancı turist gelsin...
Ekleme
Tarihi: 29 Mayıs 2015 - Cuma
GÜL TURİZMİNİ ARTIRMALIYIZ!
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.