TÜRKİYENİN GELECEĞİ EĞİTİMDE

Geçtiğimiz günlerde gazetemizde manşet habere konu olan Tübitak projesinin içeriği ve nasıl engellendiğine dair bir haber yayınlamıştık. Bu habere mini bir yorum yapmıştım. Haberin gazetemizde ve sosyal medyada yayınlanmasından sonra birçok telefonlar aldık. Habere olumlu tepki gösteren, görüşlerimizi destekleyen ve yeni öneriler getirenlere buradan teşekkür etmek istiyorum. İnsanların sosyalleşmeleri adına küçük bir öneri olarak gündeme gelen konunun ilhamını öğrencilerin bir Avrupa birliği projesi kapsamında yurt dışı seyhatlerinden esinlendiğini öğrendim. Bendenizde sosyalleşmenin en bariz örneğini yurt dışı seyhatimde, Belçikada bizzat yaşamıştım. Ülkemizde uygulamak için geliştirilen bu projenin engellenmesinin hiçbir makul ve mantıklı bir izahı olmadığı gibi aksine bu konu çok daha kapsamlı bir şekilde işlenerek daha büyük bir proje olarak Diyanetin ve hükümetin önüne konmalı. Türkiye’nin geleceğinin eğitimde olduğuna inanan bir kişi olarak bu konuyu biraz daha açmakta fayda görüyorum. Önce toplumun sosyal, psikolojik yapısını irdeleyip araştırmak gerek. İnsanlar en çok neye tepki veriyor, neden veriyor- Neden bu kadar öfkeli bir milletiz. Suç işlemeye neden bu kadar meyilliyiz ve kendi içimizde ötekileştirme, siyasallaştırmaya neden bu kadar açığız. Neden pire için yorgan yakar, bir hiç uğruna suça teşfik ediliriz. Evet bu ve buna benzer kendimize yüzlerce soru sorabilir eksiklerimizi ve zaaflarımızı gündeme getirebiliriz. Mesele sorunları gündeme getirmek değil, mesele sorunlara çözüm bulmak. Bir insana kansersin demek kolay, önemli olan o kanseri nasıl yenebileceğimizi öğrenmek... Türkiye’nin şu an içinde bulunduğu durum herkesce malum.... Devletin en tepesindeki Cumhurbaşkanının her fırsatta “BİR OLACAĞIZ, DİRİ OLACAĞIZ, HEP BİRLİKTE TÜRKİYE OLACAĞIZ” ........... doğru, yerinde ve anlamlı sözünün gerçeğe dönüşebilmesi ve uygulanabilirlik oranının yükselmesi için yapılması gereken tek şey EĞİTİM, EĞİTİM, EĞİTİM. Eğitim sadece okulda olmamalı, ailede eğitim, işyerinde eğitim, sosyal medyada eğitim, medyada eğitim ve camide eğitim. Dini, milli ve ahlaki değerlerimizi en üst seviyeye çıkarmalıyız. Allah korkusu kadar toplumsal barışıda özümsemeleyiz. Ş.karaağaç ilçemizdeki bir okulun öğretmen ve öğrencilerinin Tübitaka kadar taşıdıkları ‘Cuma namazının sosyalleşmeye ve toplumsallaşmaya etkileri’ projesinin aslında Türkiye’nin 100 yıllık atılacak sağlam temellerinin küçücük bir parçası olarak görülmeli. Bu konu çok daha kapsamlı araştırılarak uygulanabilir olmalı. Bir olmak, diri olmak ve hep birlikte Türkiye olabilmek için önce eğitim, sonra sosyallaşmak ve dahada önemlisi ötekileştirmeden toplumsal barışı sağlayabilmekten geçiyor... Saygılarımla......